Etiket arşivi: köpek

Gözleri Buğulandıracak Fotoğrafın Hikayesi

Öyle fotoğraflar vardır ki, bazen tek bir kareyle bir ömürlük hikayeyi yansıtırlar. Baktığınızda, o karedeki tüm detaylar, yüzler, renkler sizlere bir şeyler anlatmak ister. Sizi fotoğrafın içine alıp sürükler, hikayeyi gözlerinize anlatır.

İşte bu fotoğraf da öyle bir fotoğraf. Yerde uzanan golden cinsi bir köpek. Ona başını güvenle dayayıp iPad’iyle oynayan bir çocuk ve bu anı izleyip hüngür hüngür ağlayan bir anne. “Love What Matters” adlı Facebook sayfasından paylaşılan fotoğraf ve hikayesi 300.000’i aşan paylaşım almış durumda.

Fotoğraf sizlere hikaye hakkında bir şeyler söyleyebilir ama biz biraz daha detaylara inelim.

İşte o fotoğraf… Uyuyan bir köpek, ona yaslanıp huzurla oyun oynayan bir çocuk ve bu görüntüye bakıp hüngür hüngür ağlayan bir anne…

otizmli-cocuk-ve-kopegi-patiliyo-1

“Bu anı görüyor musunuz? Daha önce böyle bir an yaşamadım… Bu an, 5 yaşındaki otizmli oğlumun yeni otizm servisi yardımcı köpeği Tornado’yla tanıştığı ilk günden… Tam iki yıl boyunca onunla tanışmayı bekledik. Japonya’daki Amerikalılar için kurallar böyle. Bu fotoğrafta otizmli bir çocuğun ilk defa tanıştığı köpeğine duyduğu güven var. O, otizmden dolayı hiç kimseyle arkadaş olamayan bir çocuk. Kimsenin istemediği… Fotoğraftaki bu yüz, oğlu için aylarca ağlayan bir annenin yüzü. Terapilerde ne kadar uğraşırsa uğraşsın yine de aile içi haricinde kimseyle yakınlık kuramayan bir çocuğun annesinin yüzü. Ve şimdi onun arkasından bu mucizevi anı izliyorum, sessizce nefes alıyorum, ağlıyorum… Harcanan tüm paralara, atılan tüm imzalara, doldurulan tüm kağıtlara, beklenen tüm zor zamana, ileriye ve geriye atılan adımlara değer bu görüntü. Çünkü her nasılsa bu köpek ile her şeyin yoluna gireceğini biliyordum. Bir anne olarak oğlum için karşılaştığım sayısız acı ve zorlayıcı an yaşadım, hüngür hüngür ağladım… Ama bu ağlayışım tarif edilemez bir andan…”

Otizmli çocukların çevresindeki insanlarla sosyal ilişki kurması zor olduğu için köpekler onlara hem dost hem de yeni ilişkilerinde köprü oluyor…

otizmli-cocuk-ve-kopegi-patiliyo-2115-vert2

NEREYE BAKSAM İÇİM ACIYOR

nereye baksam içim acıyr

Toplum olarak neredeyse çıldırma, delirme noktasındayız, suyun donma noktası 0 °c iken insanın delirme noktamız nedir acaba.

 

Ruhsal anlamda mutlu olan var mı?

 

Haberleri izlemek bile başlı başına delirmek için yeterli neden olabilir.  Gün geçmiyor ki kötü, olumsuz bir haber olmasın haber bültenlerinde.

 

Patlamalar, yangınlar, kavgalar, tekmelemeler, tecavüzler, kurşunlamalar, trafik kazaları ve binlerce masumun ölümü, yaralanması veya sakat kalması ile sonuçlanan olaylar.

 

Gel de delirme.

 

İnsanlara acımaktan hayvanlara acıyacak hal mi kaldı diyen bir çok insanın vicdanı ile yaşama tutunan sokak hayvanları…

 

Şiddet görüyorlar, yavru iken karda kışta ormanlara ıssız yerlere ölsün diye terk ediliyorlar.

 

Barınağı, veteriner hekimliği olmayan belediye araçlarına bindirilip bilinmeze götürülüyorlar, dağ başlarında aç susuz bir avuç yardım getiren insandan medet umuyorlar.

 

Şanslı olanlar ise kulaklarında küpelerle çöp konteynırlarının yanında yaşam mücadelesi veriyorken çoğu kez araç çarpması ile kısacık ömürlerini tamamlayamıyorlar.

 

Köy yada kırsal alanlarda yaşam mücadelesi verenler ise zehirli et parçası ile saatlerce süren çırpınma ile ölüyorlar yada deli bir muhtarın tabancasından mermi, aklı bozuk bir adamın av tüfeğinden çıkan saçma ile ölüyorlar.

 

Bazen de daha can bendende çıkmadan belediye’nin çöp kamyonuna atılıp canlı canlı presleniyorlar.

 

Yaşamayı başaranlar ise, vicdansız sahipleri var ise şiddet görüyorlar, araçların arkasına bağlanıp sürükleniyorlar, sahipsiz iseler bu kış gününde soğuktan ölmemek için yaşam mücadelesi veriyorlar.

 

Kışın köpekler 17 saat, kediler ise 6 saat aç kalırsa donarak ölürler.  Kışın hem barınmaya, hem mamaya, hem de suya ihtiyaç duyarlar.

 

Ölen masum insanlar ve çocuklar, yaşam hakkı elinden alınan sokak hayvanları.

 

Nereye baksam içim acıyor…

 

Fedai Çakır

14 Aralık 2016, İstanbul

HANGİ KÖPEK IRKINI SEÇMELİYİZ

kopek-

HANGİ IRK SEÇİLMELİ?

Köpek, evcil hayvanları mükemmel bir şekilde temsil eder. Bir bağlılık ve sadakat simgesi ve her zaman insana daha yakın olan bu hayvan yaklaşık 400 ırkla olağanüstü bir çeşitlilik gösterir.

Neredeyse 15,000 yıldır, köpek insanın yanında olmuştur ve onunla çok güçlü bağlar kurmuştur. İster yardım köpeği ister refakat köpeği olsun, her zaman insana daha yakındır. Yüzyıllar boyunca, insan köpek cinslerini yeteneklerine veya yaradılışlarına göre seçerek evrim geçirmesinde büyük ölçüde katkı sağlamıştır. 400’ün üzerinde ırkla, köpek ırkı boyut, tüyler, görünüş ve yaradılışta geniş bir çeşitlilik göstermektedir.

Doğru seçim

Bir ırk köpek almak, ırk profesyoneli olan yetiştiricisi tarafından yapılan seçim doğrultusunda yavru yetişkin hale geldiğinde beklenen fiziksel ve davranışsal özellikleri göstereceğine emin olmayı istemek anlamına gelir. Bir çok amatör için, bir ırkın fiziksel görüntüsünü oluşturan sevimli yüzü, görünüşü, tüyleri, boyutu genellikle onların “ilk görüşte aşk”larını başlatır. Bununla birlikte, fiziksel görüntüden öte, her ırkın seçiminizi yapmadan önce bilmeniz gereken davranışsal özellikleri vardır. Sonuç olarak, bir çok köpek gösterisinde karşılaşabileceğiniz ırk kulüpleri ve hayvan yetiştiricilerinden istihbarat ve bilgi toplamak önemlidir.

Uyum içinde birlikte yaşamak

Bir köpeğin davranışı doğumundan önce, doğum sırasında ve doğumundan sonra şekillenir.”Önce” genetik havuz demektir. “Doğum sırasında” doğumdan sonra yavrunun yeni ailesi için köpek yetiştirme yerlerinden ayrıldığı güne kadar uzanan önemli dönem demektir. “Sonra” yavrunun alışacağı yeni ortam demektir. Diğer bir deyişle, köpeğin davranışlarının büyük bir kısmı gelişinden önceki ilk altı ayda oluşur.Genetik faktörler arasındaki etkileşimler, çevre ve yeni eve varış ve ilk gezintiler gibi belirli deneyimler birbirinden ayrılmaz bir takım oluşturur. Köpek sahibinin kim olduğunu gösteren yeterli bir eğitim almadığında, köpek için insan ailesi bir sürü olduğundan ve her köpek, boyutu, cinsi ne olursa olsun dominant olduğundan sürünün liderinin kendi olacak ve kendi kurallarını uygulayacaktır. Bir köpek eğitim klübüne katılmak köpeğin davranışlarını, köpeğin ihtiyaçlarını ve onunla uyum içinde birlikte yaşamada etkileşim içinde olmayı öğrenmek için mükemmel bir yoldur.

Şehir köpekleri veya kırsal kesim köpekleri

İster avcı köpekler, ister bekçi köpekleri veya refakat köpekleri olsun, ırk köpekleri yeteneklerinde ve yaradılışlarında rol oynayan tarihsel kökenlere sahiptir.Günde bir kaç kez en az 30 dakika süren günlük gezintilerin yapılması ve gösterilen özenin sadece köpeğin günlük besin alımının hazırlanması ile sınırlı olmaması koşuluyla, bu ırkların çoğu günümüzde kentsel alanlarda yaşayabiliyorlar.

Bununla birlikte, belirli ırklar şehir yaşamına uygun değildir ve fiziksel aktivite eksikliğinden kaynaklanan sıkıntılarla diğerlerinden daha fazla karşılaşma durumundadırlar. Örneğin sürüleri gütmek için doğmuş Border Collie, veya sürü içinde yaşamaya alışmış ve soğuk iklimlerde araba çeken Sibirya Kurdu.

Ve yine, İngiltere’de Yorkshire madenlerindeki fareleri yakalamak için kullanılan Yorkshire Teriyerinin bir yüzyıl içinde dünyanın en populer minyatür köpek ırkı olacağını kim söyleyebilirdi? Yine de o, kalpte güçlü mizaca sahip bir “teriyer” olarak kalır. İster şehirde ister kırsal alanda yaşasın, bir çoban köpeği koruyucudur örneğin tetikte olacaktır, bir İrlanda Setteri bir orman yanındaki otoyol dinlenme alanına fırlama ve burnunu rüzgara çevirme eğilimine sahip olacaktır ve bir Retriever (Av Köpeği) sahibine ayakkabısını bulup getirmede ısrarlı olacaktır.

Farklı gruplar

Daha Roma antik çağlarında, köpekler yeteneklerine göre sınıflandırılmıştı. “Çoban köpekleri”, “av köpekleri” ve “ev köpekleri” arasında bir ayrım yapılmıştı. Onsekizinci yüzyılda, Buffon, köpekleri kulaklarının şekline göre sınıflandırma girişiminde bulundu: onları sivri kulaklı, sarkık kulaklı veya yarı sarkık kulaklı olmak üzere otuz ırka ayırırken, Cuvier köpek türlerini kafatası şekillerine göre “bekçi köpekleri”, “mastiff köpekleri” veya “spanieller” olarak ayırmayı önermiştir.

Ellili yıllardan beri, Dünya Köpek Federasyonu (FCI) farklı ırkları 10 grup olarak sınıflandırdı. Bir grup “belirli sayıda ortak olan aktarılabilir (kalıtımla geçen) ayırtedici özellik taşıyan ırklardan olan bir takım” olarak tanımlanmıştır. Böylece, örneğin, birinci gruba ait olan bireyler (Çoban köpekleri), morfolojik farklılıklarına rağmen, tamamı sürü koruma içgüdüsü gösterir.

Grup 1: Çoban köpekleri ve sürü köpekleri (Swiss Bouvier hariç)

Grup 2: Pinscher ve Schnauzer türü köpekler. Dağ köpekleri ve Swiss Bouvierleri

Grup 3: Teriyerler

Grup 4: Dachshund köpekleri

Grup 5: Spitz- türü ve yabanıl köpekler

Grup 6: Av köpekleri, bloodhounds (tazılar) ve benzer köpekler

Grup 7: Hedef (ferma) köpeği

Grup 8: Game flushing dog (uçan hayvanlar için av köpeği) ve av köpekleri, su köpekleri

Grup 9: Eğlence ve refakat köpekleri

Group 10: Yarış tazıları

Hayvan hakkı ihlali “suç” sayılacak

1459673933727Eroğlu, “Meclise sunacağımız yeni kanun tasarısının taslağı hazır. Kanunu Meclisten hızlı bir şekilde geçirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Hayvanları Koruma Kanunu‘ndaki bazı fiillerin kabahat kapsamından çıkarılarak suç kapsamına alınacağını ve hapis cezası getirileceğini belirterek, “Meclise sunacağımız yeni kanun tasarısının taslağı hazır. Kanunu bu yıl içerisinde Meclisten hızlı bir şekilde geçirmeyi hedefliyoruz” dedi.

Eroğlu, yaptığı açıklamada, hayvanların korunması ile ilgili düzenlemelerde, hayvan hakkı ihlallerine ilişkin bazı cezaların yetersiz olduğunu söyledi. Eroğlu, bu nedenle hayvanlara kötü muamelenin kabahat olmaktan çıkarılarak suç kapsamına alınmasının önemine işaret etti.

Hayvan haklarının bir toplum meselesi olarak görülmesi gerektiğini vurgulayan Eroğlu, “Kedi, köpek öldürmek cezasız bırakılmamalı” ifadesini kullandı.

Eroğlu, 64. Hükümet’in bir yıl içinde gerçekleştirilecek reformları içinde yer alan “Hayvan hakları en geniş hukuki çerçevede korunacak” maddesi kapsamında öncelikle hayvanlara kötü muamelenin önleneceğini belirtti.

Veysel Eroğlu, şunları kaydetti:

5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu‘nda, hayvan hakları ihlallerine karşı uygulanacak cezaların caydırıcı olması maksadıyla bazı fiiller kabahat kapsamından çıkarılarak suç kapsamına alınacak ve hapis cezası getirilecek.

Daha önce hazırlamış olduğumuz kanun taslağı geçen yıl seçim dönemine gelmesinden ve Meclisin çalışmamasından dolayı kanunlaşamamıştı. Şu an için Meclise sunacağımız yeni kanun tasarısı taslağı hazır.

Bu kanunu hayvanları en iyi şekilde koruyacak şekilde hazırladık. Kanunu Meclisten hızlı bir şekilde geçirmeyi hedefliyoruz.”

 

Kaynak: Sabah.com.tr

KÖPEKLERDE PARAZİTLERE DİKKAT

aid1135254-728px-Treat-Worms-in-Dogs-Step-1-Version-2

Köpeğinizin parazitlerle baş edebilmesi için bunların belirtilerini bilmenizde yarar vardır. Bunun için aşağıda ki fotoğraflara ve metinleri iyi okumanızı ve bilgi dağarcığınızın da olması faydalı olacaktır. 

Köpekler yaşadıkları sorunları dile getiremez. Ancak, bazı belirtiler sizin için yol gösterici olabilir. Parazit sorunlarıda bu duruma dâhildir ve bu konuda iyi bir gözlemci olmanız gerekir. Parazit sorunları dostunuzda ciddi rahatsızlıkların görülmesine neden olacaktır. Rehberimizi inceleyin ve parazit belirtilerine bir göz atın.

aid1135254-728px-Treat-Worms-in-Dogs-Step-2-Version-2

1- Dışkıdaki Değişiklik

Bağırsak parazitlerini köpeğinizin dışkısını gözlemleyerek tespit edebilirsiniz. Bunun için iyi bir gözlemci olmak gerektiğini unutmayın. İshal, kanlı dışkı ve beyaz pirinç taneleri biçiminde görülen dışkı parazit belirtileri olabilir.

 

aid1135254-728px-Treat-Worms-in-Dogs-Step-3-Version-2

2- Kusma

Bağırsak parazitleri, köpeğinizin sık sık kusmasına neden olur.

aid1135254-728px-Treat-Worms-in-Dogs-Step-4-Version-2

3- Öksürük

Öksürük birçok sağlık sorununun belirtisi olduğu gibi parazit sorununun da belirtisi olabilir. Bu nedenle, köpeğinizin sık sık öksürdüğünü gözlemliyorsanız, dostunuzun acil bir veteriner hekim muayenesine ihtiyacının olduğunu unutmayın!

aid1135254-728px-Treat-Worms-in-Dogs-Step-5-Version-2

4- Fiziksel Değişiklikler

Köpeğinizin karın bölgesinde oluşan bir şişkinlik veya ani kilo kaybı parazit belirtileri arasındadır.

 

aid1135254-728px-Treat-Worms-in-Dogs-Step-6-Version-2

5- Deri ve Tüy Sorunları

Parazitler köpeğinizin deri ve tüy sağlığını da yıkıma uğratabilir. Deri üzerinde oluşan tahriş ve bozulan tüy sağlığı (kuruyan ve dökülen tüyler) parazit belirtileri arasındadır.

aid1135254-728px-Treat-Worms-in-Dogs-Step-7-Version-2

6- Gaz Sorunu

Köpeğinizde gaz çıkışı her zamankinden daha fazla ise ve gaz çıkışı sıkça tekrarlanıyor ise bu durum parazit belirtisi olabilir.

aid1135254-728px-Treat-Worms-in-Dogs-Step-8-Version-2

7-Anemi (Kansızlık)

Parazitler, köpeğinizin hayati besinlerini çalarak yaşarlar. Bu durum köpeğinizde demir eksikliğine sebep verir ve ardından anemi (kansızlık) olmasına neden olur. Ayrıca, solgun bir şekilde pembeleşmiş ve beyazlaşmış diş etleri aneminin en önemli belirtilerinden biridir.

aid1135254-728px-Treat-Worms-in-Dogs-Step-9-Version-2

8- Davranış Bozuklukları

Davranış değişiklikleri de parazitin en belirgin belirtileri arasındadır. Oturur vaziyette sürünme, karın ağrısı (kıvranma), enerji kaybı ve uyuşukluk parazit belirtilerinin bir göstergesi olabilir.

aid1135254-728px-Treat-Worms-in-Dogs-Step-14-Version-2

9- Aşıları Aksatmayın

Unutmayın, dostunuzun sağlığı sizin elinizde. İyi bir gözlemci olun ve bu belirtileri gördüğünüz takdirde acil bir veteriner hekim muayenesinin gerekli olduğunu unutmayın. Ayrıca, köpeğinizin genel kontrollerini, aşılarını ve parazit tedavilerini aksatmayın.

balilebetty

Kaynak: http://www.wikihow.com/Treat-Worms-in-Dogs

http://bipati.co/kopek/kopeklerde-9-parazit-belirtisi/

KEDİ VE KÖPEK ZEHİRLENMESİ ve YAPILMASI GEREKENLER

eskisehirde15_kopek_zehirlenerek_olduruldu_h73282
Vahşi şekilde vicdan yoksulu insanlar tarafından yaşanan zehirlenmeler başta gelmek üzere sevgili can dostlarımızn zehirlenme durumunda çaresiz kalmaktayız. Adana’dan Veterine Serdar Sayar bu konuda güzel bir makale kaleme almış. Sadece insan eli ile değil ev kazaları da olmak üzere bir çok zehirlenme karşısında ne yapamız gerektiğini bilmek bir can kurtarabilir.

KEDİ VE KÖPEK ZEHİRLENMESİ ve YAPILMASI GEREKENLER

Kedi ve köpek gibi evcil hayvanların zehirlenmeleri dikkatsizlik sonucu olmaktadır. Evlerin temizliğinde kullanılan kimyasal içerikli sıvılar, fare,böcekler gibi haşerelerin ilaçlanmasındaki kullanılan zehirler,kokuşmuş gıdalar ve bekletilen çöpler zehirlenmelere sebep olmaktadır. Yaz aylarında ormanlık, otlu,çalılı arazide yenen bir bitki veya yılan sokması da nedenlerden sayılabilir. Genellikle av köpeklerinde yılan zehirlenmesi sıklıkla görülür. Fabrikalarda, işyerlerinde fare mücadelesinde kullanılan palet şeklindeki fare zehirlerinin köpekler tarafından yenilmesinden. Zehirlenerek ölmüş bir farenin kediler tarafından yenmesi. Bazı belediyelerin ve bazı sadist kişilerin kedi ve köpeklere zehirli et veya gıda maddesi vermeleri.

Kedi ve köpeklerdeki zehirlenme olayının öncelikle tanımlanması gerekmektedir. Zehirlenmenin tanınabilmesi şu koşullarla olanaklıdır.
1)Zehirin hayvan tarafından alındığının görülmüş olması.
2)Zehirin saptanmış olması.
3)Belirgin bir şekilde zehirlenmeyle ilgili klinik semptomlar gözlenmeli.
4)Hayvanın yediği yiyecek ve kaplarındaki artıklar toksikolojik muayeneye gönderilmelidir.

Kedi ve köpekler zehirlerin birçok muhtemel kaynağı vardır.
Bunlar:
İçerideki ve dışarıdaki birçok bitki.

Doktor reçetesiyle verilen birçok ilaçlar, bunlar hayvanlar için yazılıp yanlış miktarda verilmiş olabilir veya evdeki başka birine ait olup kazara hayvan tarafından yenebilir.

Temizlik sıvıları, antifriz, sıçan veya fare yemi karınca yemi ve diğer haşere ilaçları, bitki ilaçları kurşun bazlı boya ve kurutulmuş çiçek karışımı içeren ev kimyasalları.

Aketaminopen, aspirin veya ibrofen , parasetamol gibi reçetesiz ilaçlar.Özellikle kediler aspirine karşı aşırı duyarlılık gösterirler.

Pire tozları, spreyler şampuanlar ve antiparaziter solüsyonlar gibi güncel ürünler.

Karbon monoksit gibi solunan ürünler.

Çikolata ve küflenmiş peyniri içeren ev yiyecekleri.

Esrar, kokain, amfetamin ve alkol gibi ilaçlar.

ZEHİRLENME NEDENLERİ

Kazara yutma.
Hayvana kötü muamele.Öldürme amaçlı zehirleme.
İçeriğini anlamadan hayvana uygun olmaya ilaç verme.İnsanlara iyi geldiği düşünülüp,hayvanlara verilmesi.
Çikolata ve küflü peynir gibi hayvana zehirli olacak yiyecekler yeme.
Çöp yeme.
Fare gibi zararlılara karşı kullanılan yemleri yeme.
Yılan ,akrep sokması.

Veterinere danışmadan asla hayvana retçesin ilaç vermeyin. İnsanlara özel “İbrufen ve akteminopen, salisilik asit” gibi reçetesiz ilaçlar hayvanlar için zehirleyici olur.

115-vert4

ZEHİRLENME BELİRTİLERİ

Zehirler yenebilir, solunabilir veya deri yoluyla emilebilir. Zehirlenmenin belirtileri hemen görülebilir, saatler ya da günlerde alabilir.
Kusma veya ishal (kan ya da yutulan zehirden parçalar bulunur veya bulunmaz).
Felçler veya aşırı heyecan, titreme, depresyon, uyuşukluluk veya koma gibi diğer anormal zihinsel süreçler/ durumlar.
Salya akıtma (ağızda sulanma veya köpürme)
Şişmiş, kızarmış, tahriş olmuş deri ya da gözler.
Ağızda yaralar, dudakların veya derini yanması.
Ağız yada anüsten kan gelmesi veya herhangi bir vücut çürüğü.
Eve ya da bahçeye çiçek almadan önce hayvanlar için zehirleyici olan ve olmayan bitkileri veterinerinize sorun. Zararsızlığında emin olmadıkça her bitkinin zararlı olabileceğini fark edin.

ZEHİRLENMEDE İLK YARDIM

bodrumda-kopek-zehirlenmesi-zehirlenen-3-kopekten-1i-telef-oldu-IHA-20110422AY415059-2-t

1-Mukoza zar rengini kontrol edin . Belli zehirler renkte belli değişikliklere yol açar. Örneğin, kediler de akataminopen zehirlenmesi kahverengi mukoza zarı rengine yol açar ve parlak kırmızı mukoza zarı rengi karbon monoksit zehirlenmelerinde oluşur.
2-Kılcal geri doldurma zamanını kontrol edin.
4-Hayvanın zihinsel durumunu kontrol edin, felçler, artmış heyecan, düzensizlik, depresyon veya komanın olup olmadığına bakın.
5-Veterinerinize veya veteriner acil durum kliniğini arayın. Mümkünse aşağıdaki bilgileri hazırda bulundurun.
Zehİrin gerçek adı.(Zehirin prospektüsünü saklayın.)
Hayvanın ne kadar yediği ya da maruz kaldığı.
Maruz kalma veya yutma ne kadar önce oluştuğu.
Hayvanın hayat belirtileri (Isı, kalp oranı, soluma oranı, kılcal geri doldurma süreci, mukoza zarı rengi).
Hayvanın tahmini ağırlığı.

GÜNCEL ZEHİRLER

1-Veterinerinizi veya veteriner fakültesinin farmakolaji bölümünden zehirler hakkında bilgi almak için ayrın .
2-hayvanı bol suyla yıkayın. Hayvanınız pire ürünlerine reaksiyon gösteriyorsa yumuşak bir sabun veya bebek şampuanı kullanılabilir. Yağ bazlı zehirler (petrol ürünleri gibi) için bulaşık yıkama sıvıları kullanın. Su zehiri harekete geçirebileceğinden hayvanı ıslatmadan önce veterinerinizi arayın.
3-Zehir gözdeyse gözü bol miktar su veya steril göz losyonuyla temizleyin.

SOLUNAN ZEHİRLER:
Karbon monoksit gibi gazlar zehirlenmelere yol açabilir
1-Mümkün oldukça çabuk şekilli hayvanı temiz havaya çıkarın.
2-İhtiyaç halinde suni solunum uygulayın .
3-Şoku kontrol edin.

YUTULAN ZEHİRLER:
Kusturmak uygun olabilir ama bir veterinerinizle konuşmadan kusturmayın. Bazıyakıcı maddelerle süt uygulamak uygun olabilir, ama bu duruma göre karar verilmelidir.Halk arasında yoğurt yedirmekte yaygındır.Yoğurt bazı zehirlerin emilimini engellemektedir. Veteriner hekimin yardımına başvurun.
Aşağıdaki durumlarda hayvanı kusturmaya çalışmayın:
Hayvan nefes alma güçlüğü çekiyor.
Hayvan gergin, alışılmadık şekilde heyecanlı ya da nöbet geçiriyorsa.
Hayvan bilinçsizse.
Zehir şüpheli veya yakıcı bir madde (lavabo açıcı gibi), bir asit(pildeki gibi) veya petrol bazlı bir üründür.
Hayvanın kalp oranı çok düşüktür .
Yenen nesne keskin ya da sivri uçlu ise.
Önceden bir şişme varsa .
Bir zehir kutusunun üstünde kusturmayın yazıyorsa.

NASIL KUSTURULUR?
Veterineriniz öneriyorsa ağız yoluyla evdeki hidrojen peroksit (%3 miktarında ) verebilirsiniz. Yani vücut ağırlığının her 500 gr ‘mı için bir çay kaşığı, veterinere giderken 3 kereye kadar her 15–20 dakikada bir uygulanabilir.
Köpeğinizin ne yediğinden emin değilseniz, kusmuğu hastaneye götürün maddenin ne olduğunu biliyorsanız kusmuk ve zehrin olduğu kabı alın her tür zehirlenme olayında hayvanınızı mümkün olduğunca çabuk veterinere götürün.
Kusturamıyorsanız, hayvanın midesinin pompalanmaya ihtiyacı olabilir.
Yutma bir süre önce olmuş ve zehir zaten kısmen emilmişse daha fazla emilmeyi engelleme çabalarıgerekli olacaktır, buna hayvana tıbbi kömür vermek de dâhil olabilir.
Birkaç zehrin panzehiri vardı. Panzehiri belirlemek için veteriner hayvanın ne yediğini bilmelidir.

ZEHİRLENMEYLE İLGİLİ SIKLIKLA SORULAN SORULAR:

1)Zehirlenme belirtileri nelerdir?

Yanıt:Zehirin solunum,yenerek alınmasına göre farklılık görülmekle beraber genel olarak;
Kusma,ishal,halsizlik,depresyon,titreme,aşırı tedirginlik,salya akışı görülebilir.

2)Zehirlenme görüldüğünde veterinere götürmeden önce neler yapabiliriz?

Yanıt;Gıda yoluyla alındıysa, kusturmaya çalışılmalıdır. Zehirin bağırsaklardan sindirilmesini önlemek için.Bilimsel gibi görülmese de yoğurt yedirmek önerilebilir.
Solunum yoluyla alındı ise,rahat nefes alacağı temiz havanın bol olduğu bir ortama çıkarılmalıdır.Suni solunum yaptırılmalıdır.Yılan zehirlenmelerinde ise;ısırılan yere küçük bir kesi yapılarak zehirin dışarı akıtılmasına çalışılmalıdır.

balilebetty

Kaynak: İ.SERDAR SAYAR (VETERİNER HEKİM –ADANA)

http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_927.htm

 

Köpeklere Faydalı Sebze ve Meyveler

origin_2964508472

Köpekler için faydalı pek çok yiyecek var mutfağımızda. Kerevizle kanserle savaşan köpeğinize destek olabilir, köpeğinizin egzaması ya da tüyleri için pet-shoptan ürün almak yerine, onu Egenin zeytinyağlarıyla ya da Karadenizin hamsileriyle tanıştırabilirsiniz. Sağlıksız köpek ödül mamalarına servet harcamak yerine bir muzla köpeğinizin yoğun egzersiz sonrası potasyum ihtiyacını karşılayabilir, kaslarının rahatlamasına yardımcı olabilirsiniz.

Kereviz

  • Kalsiyum, potasyum, fosfor, sodyum, demir, K, C, A vitaminleriyle zengin içeriğe sahip. Kereviz sapını çiğ olarak verebileceğiniz gibi, kerevizi haşlayarak çiğ ya da pişmiş et ürünleriyle birleştirip ona özel leziz bir akşam yemeği hazırlayabilir ya da etli-sebzeli bisküvilerle kanserle savaşan cesur köpeğinizi ödüllendirebilirsiniz.
  • Kanserin önlenmesine  yardım eder
  • Tümörlerin küçülmesine yardımcı olur. Kerevize koku ve tat veren phytochemical 3-n-butyl phthalide tümörlerin küçültülmesinde önemli bir maddedir.
  • Kalp hastalıklarını önler
  • Sakinleştirici Etkisi Vardır . Nötralize asid olarak hareket eder ve köpeklerde tedirginlik ve siniri azaltır.

Brokoli

  • Brokoli köpeklerin yiyecileceği, vitaminler açısından en önemli sebzelerden biri. A, C, E ve karotin  bakımından zengin bir yapıya sahip.
  • Kanserin önlenmesine yardım eder. Brokoli haşlandığında, kanserle savaşan enzimlerin salgılanmasını sağlar.Brokoli kanser önleyici 33 farklı yapı içermektedir. Ayrıca içerdiği kimi yapılar kansorejen hücrelerin oluşmasını ve sağlıklı hücrelere saldırmasını önleyen fotokimyasallar içermektedir.
  • Vücudun savunma sistemini güçlendirir.
  • *Brokolinin faydalarını görüp, aşırıya kaçmamakta fayda var. Aşırı brokoli tüketimi köpeklerde tiroid fonksiyonlarının azaılmasına neden olur.

Yeşil Fasulye

  •  A, C, K vitaminleri, kalsiyum, folik asid, magnezyum, potasyum, riboflavin, thiamine, beta karoten ve Omega 3 asitleri  içeren taze yeşil fasulye, köpeklerinize her an iç rahatllığıyla pişirerek veya çiğ verebileceğiniz sebzeler arasında yer alır.
  • Kilo vermeye yardım eder. Düşük kalorili ancak yüksek besin değeri olan yeşil fasulye, özellikle diette olan köpekler için ideal.

 Maydanoz

  •  Köpeğinize kalsiyum, potasyum ve beta-karoten sağlar.
  • Köpeklerde ağız kokusunu azaltırKöpeğinizin ağız kokusu varsa yediği mamanın üstüne bir parça kıyılmış maydanoz ekleyebilir, ya da evde yaptığınız köpek bisküvilerinin içine bir parça maydanoz ekleyebilirsiniz.

Nane

  • Köpeklerde ağız kokusunu azaltır
  • Köpeklerde nefes kokusunu alır ve miğde bozukluğuna iyi gelir. Köpeğinizin ağız kokusu problemi varsa, suyunun içine bir nane atabilir, ya da evde yaptığınız köpek bisküvilerine bir parça taze nane yaprağı ekleyebilirsiniz.

Bal Kabağı

  •  Sonbaharın getirdiği ve köpeklerimizle paylaşabileceğimiz en tatlı lezzetlerden biri balkabağı. Balkabağı pek çok konuda köpeğinizin sağlığını korumanız için size yardım edecektir.
  • Kabak A vitamini, beta-karoten, potasyım ve demir yönünden zengin.
  • Sindirim sistemini düzenler, ishal ve kabızlığu önler.  Balkabağı lifli yapısıyla, sindirimi kolaylaştırır. Kabuğunu soyduğunuz  kabağı, şeker ya da herhangi bir baharat eklemeden köpeğinize/ kedinize verebilirsiniz. Köpeğinizin bedenine göre bir ya da iki kaşık kabağı normal yemeğine düzenli olarak karıştırmanız,  kabızlık ve ishal sorunlarının çözümünü sağlar. Miğde ağrısı, ya da sindirim problemlerinde de faydalı olur.
  • Ürolojik problemleri azaltır. VetLive.com’un kurucuları Veteriner Laci ve Jed Schaible’a göre kabak çekirdekleri antiokisidan ve yağ asitleri açısından zengin. Köpeğinize taze kabak çekirdeği vermeden önce, çekirdekleri kabuğundan ayırmayı unutmayın.
  • Kanserin önlenmesine yardım eder.
  • Kilolu köpeklerin dietinde önem taşır. Köpekler kabağa bayılır. Eğer şişmanca bir köpeğiniz varsa, kabak ve taze kabak çekirdekleriyle bir yandan onun besin ihtiyaçlarını destekleyip, yemeklerini daha lezzetli hale getirirken, öte yandan kilo vermesine yardım edersiniz.

Sakız Kabağı

  •  Kalsiyum, potasyum, beta-karoten ve folate kaynağı. Köpeğinizin mamasının üstüne bir parça çiğ kabak rendeleyerek, onun yemeğini renklendirebilirsiniz.

 Ispanak

  •  Temel Reis’in sırrını köpeklerimizle paylaşmanın tam zamanı. Güçlü köpekler için demir gibi ıspanak.
  • Kansere karşı savaşta köpeğinize yardım eder.
  •  Kardiyovasküler problemlerin önlenmesine yardımcı olur
  •  İltihap ve enfeksiyonların giderilmesinde faydalıdır.

 Çiğ Havuç

  •  Köpeğinizin antioksidan ihtiyacını karşılar.
  • Sindirim sistemine yardım eder.
  • Dişlerini temizler. Çiğ, bütün bir havuçla köpeğinizi ödüllendirin.

Tatlı Patates

  •  Kabuğunu soyduğunuzda bir anda muhteşem köpek yiyeceğine dönüşür. Vitamin E, A, B-6, C , kalsiyum, demir, folate, potasyum içerir.

Bezelye

  •  Thiamine, fosfor ve potasyum zenginidir. Köpeğinizin günlük yemeğinin üzerine bir parça haşlanmış bezelye ekleyerek, besin değerini yükseltebilirsiniz.
  • Bir parça etle, doğal veya tuzsuz et suyuyla haşlandığında eminim, normal mamasını bile daha keyifle yiyecektir.

Karalahana

  •  Karalahana, hem pişmiş, hem de çiğ olarak köpeğinize verebileceğiniz yiyecekler arasındadır.

Pancar

  •  Pancarın sağlığa olumlu etkilerinin listesi oldukça uzun. Ancak özellikle karaciğer hücrelerinin yenilenmesi ve sağlığının korunmasında çok etkilidir.

Kuşkonmaz

  •  Ufak parçalara kesip, mamasının üstüne ekleyebileceğiniz kuşkonmaz, K, A, B1, B2, C, E vitamiblerine ek olarak demir, lif, magnezyum ve potasyum açısından zengindir.

Brüksel Lahanası

  •  Brüksel lahanası A, B1, B6, K ve G vitaminlerinin yanısıra lif ve potasyum zenginidir. Sindirim sistemine yardım eder.

Elma

  •  Vitamin A, C içeren elma, köpeklerin genelde severek yiyecekler arasındadır.
  • Köpeğinizi ufak elma dilimleriyle ödüllendirirken, elma çekirdeklerini ayırdığınızdan emin olunuz. Elma çekirdekleri siyanür içerir.

Armut

  •  Elmanın yakın akrabası armut lif ve C vitamini zengini.
  • Elmada olduğu gibi köpeğinizi armutla ödüllendirirken, önce çekirdeklerini ayırdığınızdan emin olun.

Cranberry – Turna Yemişi

  • Arada bir köpeğinizin yemeğine bir kaç cranberry eklemenin pek çok faydası var. A, B1, B2, C vitaminleriy ve minareller açısındanz zengin bir meyvedir.
  • Antioksidan özelliği vardır
  • Üriner sistemi düzenler

Yaban Mersini – Blueberry

  • Köpeklerde kanserin önlenmesine yardım eder
  • Kalp hastalıklarını önler
  • Üriner enfeksiyonla savaşır

Çilek

  • Antioksidan, lif ve C vitaminiyle doludur bu meyve.
  • Köpeklerin dişlerinin beyazlaşmasını sağlar. Çileğin içerdiği enzimler diş sağlığı ve diş renginin beyazlaşmasında önemlidir.
  • Çilek şeker oranı yüksek meyvelerden olduğu için, köpeklerde çok fazla çilek tüketimi zararlıdır. Çilek şeker açısından zengindir ve hepimizin bildiği gibi şeker köpekler için son derece kötüdür.
  • Yazın sıcak günlerinde, köpeğinizin boyutuna göre haftada 2 ile 5 tane arasında çilek vermeniz yeterlidir.

Böğürtlen

  • Tıpkı akrabası diğer meyveler gibi böğürtlende lif ve vitaminler açısından zengindir.

Karpuz

  •  Köpeğinizin bayılarak yiyeceği meyveler arasındadır. Özellikle sıcak yaz aylarında, mamasını binbir nazla yiyen köpeğinize biraz olsun ferahlık sağlar.
  • Benim gizli tarifim köpekler için buz gibi meyve kokteyli hazırlamak. Karpuz ve köpeklerin yiyebildiği diğer meyveleri sulandırılmış et ve tavuk suyuyla karıştırın ve buz kaplarında dondurun. Günde bir tane buz kalıbı, serinlemelerini sağlarken, buzu kemirirken keyifli vakit geçirmelerini sağlar.

Kavun –  Cantaloupe

  •  Kavun , cantaloupe kavunu köpeğinizin serinlemesine yardım edecek yaz lezzetlerinden . A vitamini ve beta-karoten içerir.
  • Göz sağlığına iyi gelir . İçerdiği  vitaminlerle göz sağlığının korunmasında oldukça faydalıdır.
  • Kanserle savaşan köpeklere yardım eder. Hücre yenilenmesine ve kanser hücrelerinin sağlıklı hücrelere saldırmasını önler.

Ananas

  • Vitamin deposu olması bir yana köpeğinizin sizi utandıran en önemli sorununlarından birini çözer.
  • Köpeklerde kaka yeme problemi olan Kaprofajinin önlenmesine yardım eder. Kaprofojinin fiziksel ve psikolojik pek çok nedeni olmakla birlikte, ananas, köpeğinizin şekerleme olarak gördüğü kakanın tadından hoşlanmamasını sağlamaya yardım eder.
  • Dondurulmuş ya da taze, ananas köpeklerin sevdiği lezzetler arasındadır.

Portakal

  • C vitamini deposu portakal, potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi mineraller açısından zengindir.
  • Vücudun savunma sistemini güçlendirir
  • Kanserle ve viral enfeksiyonlarla savaşır

Muz

  •  B6  ve C vitaminlerinin yanı sıra amino asit, elektrolit, , potasyum, magnezyum ve  minerallerle dolu muz özellikle aktif ve çalışan köpeklerin en büyük ilacıdır.
  • Köpeğinize gün boyu enerji sağlar
  • Kas ve kemik yapısına iyi gelir. Spazmları azaltır.

Kaynak:

http://sevgilikopegim.com/2014/10/10/kopekler-icin-faydali-yiyecekler/

İNSANIN İNSANA ACIMADIĞI COĞRAFYA

Sokak Köpekleri Bal ile Bettyfilmini çektiğim süreden bu yana yoğun şekilde hayvan hakları ve hayvanların yaşadığı sorunlarla da yakından alakadar oluyoruz elbette. Buradan hemen öncesinde olmuyor muydunuz çıkarımı olması tabi ki. Oluyordu sadece benim değil filmin içinde yer alan arkadaşlarımın da oluyordu. Zaten bu sevgimiz olmasaydı bu film ortaya çıkmazdı. Film ile önümüzde bir avantaja dönen daha yararlı olabileceğimiz kapıların açılmasını umarak yazıya bu mısralarla başlamış bulunuyorum.

Bazen o kadar çaresizliğe düşüyor ki ruhumuz, hayvanlara yapılan eziyetleri seyrettikçe, o kadar içi parçalanıyor ki insanın. Fakat toplumumuzda o kadar ters giden bir şeyler var ki. Ne olduğunu anlamak güç sessiz, hissedilen ama çaresiz bir şey bu.

Toplum olarak her gün insanların yaşadığı olumsuz yaşam koşullarını izliyoruz, her gün insanların hikayeden ölümlerine şahitlik ediyoruz, her gün insanın insana yaptığı zulmü, şiddeti ve öldürmesini izliyoruz.

Toplum garip bir algısı olmuş bir ölüme ağlayan diğer ölüme ağlamadığı gibi birde zil takıp oynuyor, halbuki ölüm ölümdür. Bir çocuğun ölümü çocuk ise sadece ölümdür ve her insanın içten ağlaması gereken bir şeydir. Ama ne olmuş topluma bir kısım ağlarken bir kısmı oynuyor.

Acımazsızlık ve merhamet hiç bu kadar kendi içinde zıtlaşmamıştı. Zalimlik ile vicdan: şeytanlık ile melek olma arasında çizgi gibi olmalıydı halbuki. Bakış açınsa göre zalimliği hoş göremezsiniz, bakış açınıza göre vicdanı yok sayıp yapılanları hoş göremezsiniz.

“İnsanın insana acımadığı bir coğrafyadayız kaldı ki hayvanlara acısınlar…”

Kaldı ki toplumun içinde baskın olan, kuvvetli olanlar içlerinde biriken şiddetti çoğu zaman hayvanlardan, çocuklardan yada kadınlardan çıkarıyorken.

Yasalar daha etkin olsa, cezalar caydırıcı olsa diyenler var elbette. Hele de hayvanlara yapılan şiddetin para cezası dışında hiçbir yaptırımı olmadığını düşünürsek, çocuklara ve kadınlara yapılan şiddettin yasalarda ölüm olmadığında hiçte caydırıcı olmadığını her gün ana haberlerde yada gazetelerin üçüncü sayfalarında okuyoruz.

Çözüm; halk olarak sevgiyi öğrenmede…

Halk olarak, dini, ırkı, ülkesi ne olursa olsun öldürülen çocuklara, gençlere ortak olarak ağlayabilmek ve üzülebilmekle,

Bir kuru ekmeği, komşun ile, sokakta ki yurtsuz yersiz insanlarla, mültecisiyle, fakiri ile, camın önüne konan serçe ile, apartman kapısında ki kedi ile, çöplerin etrafında bir lokma peşinde olan sokak köpekleri ile paylaşmada,

Karda soğukta dışarıda kalan insanlara, yatacak yeri olmayan savaş mağduru, terör mağduru insanlara kapılarımızı açmakta, kediler için kedi evleri yapmakta, köpekler için dükkanlarımızı açmakta, gece yatmaları için dükkanın önüne karton serip, güneşten korunmaya yarayan o brandaları açıp üzerlerine karın düşmemesini sağlamakta,

Aslında çözüm kendimizde. Kendimiz çözmek ister isek o kadar çözümler üretiriz ki. Çözüm işte tamda burada sevgisizlikte.

Sevmeyi öğrenmemizde ÇÖZÜM….

 

Fedai Çakır

6 Ocak 2016, İstanbul

12528089_765473106890138_1520701414_n

 

 

 

Maviş’in zaferi tüm kedilere emsal oldu

Evden tahliyesine karar verilen kedisini terk etmektense Bursa’dan tayinini isteyerek Antalya’ya taşınan hemşirenin kedisi Maviş için başlattığı hukuk mücadelesi zaferle sonuçlandı.

 

Yargıtay’ın bozma ilamının ardından yerel mahkeme, kedilerin evden tahliye edilemeyeceğine ilişkin ders niteliğinde emsal bir karara imza attı. Kedisi için evinden yurdundan olan Hemşire Ayşegül Yetiş, “Karar emsal olacak. Bunun için çok mutluyum ama Bursa’ya dönmeyeceğim.” dedi.

Edinilen bilgiye göre, geçen yıl, Hamitler TOKİ‘de oturan 34 yaşındaki Ayşegül Yetiş, site yönetimi ile evinde ve site içinde beslediği kediler yüzünden mahkemelik oldu. Açılan dava üzerine evde keşif yapan Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi, “Toplu Yapı Temsilciler Kurulu izin vermediği müddetçe müstakil veya ortak yerlerde ticari maksatla dahi olsa kedi, köpek ve kümes hayvanları beslenemez” şeklindeki hükmü esas alarak, davalı Yetiş’in evde ve site içinde kedi beslemesinden men edilmesine karar verdi. 10 yıldır birlikte yaşadığı kedisini sokağa atmaktansa işini, hatta yaşadığı şehri terk eden hemşire Yetiş, yeni aldığı evini satarak, tayinini isteyip Antalya’ya yerleşti.

Gözyaşları içinde yaşadığı şehri terk eden Yetiş, Avukatı Nilay Parlar Ateş aracılığıyla kararı temyiz etti. Yargıtay, sulh hukuk mahkemelerinin evden tahliye yönünde karar vermesinin söz konusu olmadığını, bu alanda yetkili mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu ifade ederek, kararı usulden bozdu. Davayı yeniden ele alan Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, kedilerin evden tahliyesinin önüne geçecek emsal bir karara imza attı. Hakim Gökhan Turhan, TMK’nın 2. ve 3. maddelerindeki ‘iyi niyet’ prensiplerini dikkate alarak ders niteliğindeki bir karar verdi. Hakim Turhan kararın gerekçesinde, “Hayatın olağan akışına göre, küçük bir canlı olan kedinin gerek özel alanda gerek ortak alanda bakılıp beslenmesinden rahatsızlık duyulmasının insanı bir davranış olmadığı, saygı, sevgi, iyiniyet ve merhametin yalnızca insanların birbirine karşı, diğer tüm canlılara karşı gösterilmesi gereken evrensel hak ve sorumluluklardan olduğu, vicdan taşıyan her bireyin bu hak ve sorumlulukları özveri ile yerine getirmelerinin geçerliliği hususunda hassas davranmayı bir mecburiyet olarak görmesi gerektiği, bu durumun medeni yaşam kuralları ve medeni hukukun asıl ruhunu taşıyan temelini oluşturan iyi niyet prensibi ile birebir örtüştüğü, dolayısıyla vicdanen olaya konu davadaki kedinin ortak alandan, özel alandan çıkartılmasını gerektirecek bir durum bulunmadığı anlaşıldığından sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir” ibarelerine yer verdi.
Kararı Antalya’daki evinde İHA’ya değerlendiren Yetiş, “Bütün hayatımı Maviş ile paylaştım. Sokağa atamazdım. Bu kararın ardından Bursa’dan yakınlarımdan, iş ortamından ayrılmak çok zor oldu. Yeni bir hayat ve düzen kurmak zorunda bırakıldım. Biz ilk davanın tahliye kararını temyize götürdük. İlk kararda, Ayşegül Yetiş’in sokak hayvanını ve evdeki kediyi beslemesinin men edilmesine karar verildi. Bunun üzerine temyizde karar bozuldu. Yeniden dava asli hukukta görüldü. Biz kazandık. ‘Sokak hayvanını beslemek insani bir zorunluluktur, kedinin ortak alanda yada evde beslenmesinde herhangi bir sakınca yoktur. Kedi insanlara zarar verebilecek bir yapıya sahip değildir’ denildi. Kedinin tahliye edilebilecek bir canlı olmadığına karar verildi” ifadelerini kaydetti.

“BÜYÜK MÜCADELE VERDİK”

Kararın tüm Türkiye’de emsal olacağını vurgulayan Yetiş, “Diğer kediler aynı kaderi yaşamasın diye büyük mücadele verdik. Maviş için dünyanın öbür ucuna da giderdim. Ama benim gibi yapabilecek imkanı olmayan insanlar var. Onlar için haklarını savunmaya devam ettim. Ve sonuçta kazandık. İyi olan kazanacaktı. Adalet yerini buldu. Olması gereken buydu. İyilikten yanayız diyoruz ama küçücük bir canlının varlığına tahammül edemiyoruz. Böyle olmaması gerektiğini adalet de gösterdi. Davanın da devamını getirmeyi düşünüyorum. Çünkü hiçbir kötülük cezasız kalmamalıdır. İnsanlar yaptıklarıyla rahat rahat oturmamalıdır” dedi.

“BURSA’YA DÖNMEYECEK”

Karar ile başka kedilerin de evden atılmasının önüne geçildiğini kaydeden Yetiş, “Kararın sevincini yaşıyoruz. Maviş çok mutlu, bahçeli bir evde yaşıyor. Önemli olan maviş benim yanımda. Kazanmama rağmen eski yaşadığım yere geri dönmeyi düşünmüyorum” diye konuştu.

“ARTIK KİMSE TEDİRGİN OLMASIN”

Yetiş, “Sokak hayvanlarını unutmayın. Onların yaşam hakkına saygı göstersinler. Bunu insanı görev olarak yapalım. Bir kap yemek ve su bırakalım. Kimse sokak kedisini veya köpeğini kedisini evinde beslerken tedirgin olmasın. 3 yıldır maddi manevi beni yıpratan bir davayı kazandık. Biz bunun hukuk yönünden başardık. Adalet yerini buldu emsal bir karara imza attık” şeklinde kullandı.

“MAVİŞ’İN ZAFERİ”

Müvekkilinin kedisi Maviş için hukuk savaşı başlattıklarını ifade eden Av. Nilay Parlar Ateş ise, “Tüm dava sürenci dikkate aldığımızda buna ‘Mavişin Zaferi’ diyelim. Müvekkilimizin hem evde beslediği kedileri hem de ortak alanda beslediği sokak kedileri vardı. Fakat site yönetimi bundan rahatsız olduğu için dava açtı. Mahkeme ilk kararında müvekkilimin, hem kendi evinde hem de ortak alanda hayvan beslenmesi konusunda men edilmesine karar verdi. Biz bu kararı temyiz ettik, karar Yargıtay tarafından bozuldu. Ardından mahkeme değişti, yeni mahkemede olumlu bir karar elde ettik. Bizim bu mahkemede aldığımız karar tüm hayvan severler için bir emsal teşkil edecek. Mahkemenin gerekçesi gerçekten çok güzel, bu karar tüm insanlığa bir ders veren bir gerekçe oldu. Köpeklere ilişkin birçok mahkeme kararı vardı, ancak kedilere ilişkin emsal teşkil eden kararımız yoktu. Kedilerin çevreye rahatsızlık verecek bir canlı olmadığını, hayvan beslemenin normal bir davranış olduğu, beslemeye engel olanların ise yaşam haklarına saygısız davranışlarda bulunduğuna dair bir gerekçemiz var. Yani mahkeme özetle, gerek bağımsız bölümde, gerekse ortak alanda kedilerin beslenmesinde herhangi bir sakınca yoktur. Kediler, yapısı gereği çevreye rahatsızlık vermiyor” şeklinde konuştu.

BERKTUĞ ÖNCÜ – OSMAN AKIN

Kaynak: http://www.iha.com.tr/haber-mavisin-zaferi-tum-kedilere-emsal-oldu-523154/

 

1428143

GÖZLERİME BAK DA SÖYLE

Gözler insan da bir başka bakar mı ki;

 

Yalan söylediğini düşündüğümüz kişiye haykırırız.

 

“gözlerimin içine bakarak söyleyebilir misin?”

 

Ayrılmak isteyen kadına/erkeğe söylenir

 

“ayrılmak istediğini gözlerime bakarak söyle”

 

Uzmanlar bir kişinin yalan söyleyip söylemediğini gözlerden anlarlar, gözler insanı bir çok konuda ele veren bir organımızdır.

 

Depremde göçük altından çıkarılan bir insanın gözlerinin de yakalarsınız saatlerce göçük altında kalmışlığın verdiği korkuyu ve kurtulmanın da verdiği sevinçi. Trafik kazası geçirmiş bir insanın gözlerinde yakalarsınız korkuyu ve panik ruh halini, , kabahat sayılabilecek bir suçu işlemiş bir insanın gözlerinde yakalarsınız utanma duygusunu ve yakalanmanın verdiği ezikliği.

 

Daha bir çok duygu durumunu yakalarsanız insanın gözlerinde, “gözler yalan söylemez” mısraları işte bu yüzden ortaya çıkmıştır ve inanırız gözlerin yalan söylemediğine de.

 

Bir sokak köpeğinin gözlerine de bakın lütfen. O köpeğe de bana yalancımı diyorsun. Gözlerime bakarak söyle der gibi bakın onların gözlerinde, sizden ayrılmak isteyen sevgilinin gözlerine bakar gibi bakın onların gözlerine de, depremde göçük altından çıkmış birinin gözlerine bakar gibi yada bir kaza geçirmiş birinin gözlerine de bakar gibi bakın o sokak köpeklerinin gözlerine.

 

Kap kara kestane gibi gözlerine bakın,o gözlerin deriliklerine inmenize bile gerek yok hemencecik anlayacaksınız…

 

Ve onları çok seveceksiniz.

 

Gözler insanda bir başka bakmaz, her canlıda aynı bakar.

 

Her canlıda ele verir gözler.

 

Korkuyu, çaresizliği hele de sevgisizliği.

 

Fedai Çakır

20 Aralık 2015, İstanbul