Etiket arşivi: korku

UMUT en büyük ANTİDEPRESAN

1 Kasım akşamı kendini çaresiz hisseden, baskı altında özgür hissetmeyen insanların korkularının panik ataklarının arttığı bir akşamdı.

Boş boş bakan gözler, öfke dolu kelimelerin olduğu bir akşamdı.

Korku,

Panik,

Çaresizlik ile kaplı bir akşam.

Kimdi / Kimlerdi bu oyları verenler.

İlk kez gerçekten BARIŞ kapıyı bir kere çalmıştı…

CHP ile MHP’nin koalisyonuna dışarıdan HDP’nin desteği ile çözüm süreci tüm çıplaklığı ile mecliste ortaya dökülebilirdi.

HAYIR diyenler bunu göremedi.

Geçmiş dönemin iktidarının yanlış olduğu iddia edilen konularda meclise taşınıp hesapları sorulabilirdi.

HAYIR diyenler bunu da göremedi.

%10’luk Baraj sorunu, demokratik haklar, yeni anayasa ve daha bir çok konu meclise uzlaşma ile çözülebilirdi.

HAYIR diyenler bunu da göremedi.

HAYIR diyenler biraz düşünmüş olsaydı  Kasım gecesi hiç yaşanmayabilirdi.

Yine sağduyu, yine barış, kardeşlik ve sandıktan çıkan milli iradeye saygı göstermekten başka çaresi yok çaresiz kalanların.

UMUT en büyük antidepresan oldu umutsuzluğa kapılıp çaresizliğe kapılanların.

Alıp başımı gidesim var.
Siyasetin olmadığı bir yere…

Çiçero  ne de güzel demiş; “Kimlerden kaçacağımı biliyorum
Ama kimlere sığınacağımı bilemiyorum.

 

Fedai Çakır

2 Kasım 2015, İstanbul

İÇİMDE Kİ BU BOŞLUK

Eline almış bir taşı vurur da vurur kabine sanki, daralmıştır ruhu bir kere uzaklaşıp kaçmak ister herkesten, her ortamdan, yalnız yaşayan adam/kadın.

Eskisi gibi değildir hayat, artık daha çok ayrılmış adam/kadın vardır şehirlerde. Daha çok yalnız yaşamlar  ve yalnızlaşmış adam/kadın.

Bir istatistik de okumuştum boşanan bir çok  erkek bir yıla kalmadan yeni bir evliliğe adım attığını.

Bunun başlıca nedeni ise sanırım ev işlerin de beceriksiz olması ve kadınsız kalamamak olsa gerek. Yada yılların verdiği bağımlı olmanın neticesi olmalı.

Peki ama ya yalnızlık. İşte asıl mesela o. Hayatınızda ne kadar çok kadın olursa olsun evde günün belli saatini yalnız yaşıyor iseniz hayata bakış acınız biraz değişebiliyor.

Zaman zaman birisi olsa hayatınızda diyorsunuz, karşılıklı oturup sohbet etsek, birer kahve içsek yada  oturup kitap okusak ama onun evin için de varlığını hissetsem dediğiniz oluyor elbette.

Sonra diyorsunuz ki, içinizden gelen bir korku ile…  Özgürlüğüm…

İşte o özgürlüğe alışmış adam/kadın bir anda korku ile hayata tekrar uyanıyor ve başlıyor her ciddi ilişkiden kaçmaya. Hayatı; sadece gelip geçici, uzakta var ise güzel oluyor ilişkilere dönüyor.

Özgürlüğünüz mü yoksa yanınızda olduğunu hissettiğini biri mi?  Bu yalnızların sık sık düştüğü ruhsal durum.

Hastalık gibi hatta…

Bir böyle bir öyle, git gellerle geçen bir yaşam

Yalnızlığımı seviyorum, özgürlüğümü de. Peki nedir beni gene de huzursuz eden içimde ki bu boşluk.

Ve arada bana şu mısraları söyleten;

“Gel kaçalım buralardan, nereye mi?

sakin bir sahil de yaşayalım, arada da köye dağlara çıkalım

ver elini…”

 

Fedai Çakır

4 Ekim 2015, İstanbul