Etiket arşivi: mercedes

UNUTULAN NESİLLER; Gurbetçi “EL”

Avrupa’ya giden ilk işçi kafilesi Almanya’da tren garında  alkışlarla çiçeklerle karşılanmıştı. Köyünden sevdiklerinden, eşinden, çocuklarından kopup gitmişti bu insanlar. Bir lokma ekmek ve daha iyi bir yaşam umuduyla. Umuda yolculuktu adı bunun.

Sonra;

  • Tüylü fötr şapkagurbetçilerin izinlerine gelişleri,
  • Mercedes otomobillerin Türkiye’ye gelişi ve ağzı açık bu araçları izleyen geride kalanlar,
  • Bavullardan çıkan hediyeler. Malbora sigaralar, çocuklar için oyuncaklar, kadınlar için kıyafetler

İlk kafilenin gidişiyle başlayan akım hızla artıyor, Türkiye’de yaşayan her ailenin yurt dışında illa bir akrabası olur hale gelmişti ortam. Bir gurbetçi akrabası olmayan hemen hemen yok gibiydi.

Zaman ilerledikçe, yıllar akıp gidiyor farklı farklı düşünmeler, yaşanmalar kendini gösteriyor, ortak menfaatlerde bitiyor.

Yıllık izinden dönecek akrabaları heyecanla bekleyen, bavullarından hangi hediye çıkacak diye gelsin diye yol gözleyen, sıkıştığın da mark dolar için gurbetçi akrabalarına yanaşanlarda da değişiklikler olmaya başlamıştı.

  • İlk o gıpta ile bakılan Mercedes otomobillerin ikinci el olduğu ve aman ne var orada bir iki bin mark’a alıyorlar burada hava çaka atıyorlar a döndü ortam.
  • Maymunun da gözü açılmıştı, gurbetçilerin akrabalara verdikleri borç marklar, dolarlar’ın geri ödenmediğini / ödenmeyeceğini anlamaları uzun sürmedi. Gurbetçi ile anavatan’da kalanlar arsında bir menfaat bağı daha kopmuştu.
  • Gurbetçi ile geride kalanlar arasında ortak olan her şey bitmeye başlamış ve ortak menfaatlerde yok olmaya başlamıştı. Yurt dışına gitmek isteyen geride kalanların yurt dışında ki gurbetçilere yaklaşmaları da bitmişti artık, yurt dışına gitmek eskisi gibi kolay değil ve açıkçası yabancı ülkelerde istemiyorlar hatta daha önce gelip yerleşmişleri bile kovma peşindedir artık.
  • Gurbetçinin geride kalan köyün de kasabasında kalan yerlerin kullanımı konusunda sorunlar olmaya başlamıştır.

Türkiye’nin son 50 yılda aldığı ekonomik ve sosyal gelişmeler ile insan yapısı da çok değişmiştir.

Türkiye’de eğitim seviyesi artarken, gurbetçi çalışmaktan ana vatana para göndermek için eğitimini hep ertelemiştir.

Artık ne gurbete gidenler aynı idi nede geride kalanlar. Aynı şeylere gülmüyorlar, aynı dilden konuşmuyorlar artık.

Türkçe konuşmalarına rağmen anlaşamıyorlar da. Birde üstüne üstlük;

Gözden ırak olan gönülden de uzak olur”’du.

Oldu da.

 

 

 

Fedai Çakır

13 Ekim 2015, İstanbul

Uygulamalı Kaybetmenin Mükemmel Formülü

Dün akşam tüm televizyon kanallarında barajı geçen siyasi partiler sevinç ve başarı gösterilerinde bulundular. Bu seçimin kaybedeninin kim olduğu gayet açık ve seçik önümüzde duruyor. Fakat hala başarıymış gibi halka anlatmaları samimiyetsizliğin ifadesi değilmidir.

Bu seçimin kaybedenleri şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekiyor. Seçmenin büyük çoğunluğu Parlamenter sistemin devam etmesini istediğini gösterdi. Bu zamana kadar “Milli İrade” sloganı ile başımızda olan yöneticilerimiz bu konuda samimiyse, bundan sonra yapacakları açıklamalara ve kullanacakları kelimelere dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü “Milli İrade” neyi istediğini, neden rahatsız olduğunu açık ve seçik olarak ortaya koyduğunu düşünüyorum.

Ak parti neden kaybetti dersek bende herkesin bildiği konuları kendi yorumumla yazmak istedim.

Bunları önem sırasına göre sıralamak istiyorum;
1- Hırs ve Ego
2- Hırs ve Ego
3- Hırs ve Ego
4- Hırs ve Ego
Şimdi madde madde gidelim;
1- Hırs ve Ego;
Tek adam tek lider olma isteği,
2- Hırs ve Ego;
Yolsuzluk dedikoduları ve umursamazlık tavırlar,
3- Hırs ve Ego
Halkın parasıyla “Saray” da yaşama
4- Hırs ve Ego;
Diyanet işleri, Mercedes, kürtçe Kuran-Kerim vb

Ayrıca yanlış reklam kampanyaları, ekonomideki kötü gidişe rağmen yapılan büyük harcamalar, işsizlik vb. konular vatandaşı günden güne bunalıma sokmaya yetmiştir. Artık yapılan din siyasetinin doyuma ulaştığını görmemek en büyük kayıp kalemlerinden biri olmuştur.

Bu ülkenin koalisyon ile yönetilemeyeceğini savunanlardanım. Çünkü koalisyon yapacak partilerin bakanlık, koltuk ve ego savaşları patlamış olan ekonomimize bir darbe daha indirecektir. Bugün televizyon kanallarında “ben o parti ile koalisyon asla yapmam” diyen tüm partilerin bir birleri ile koalisyon yapacağını hepimiz biliyoruz. Tüm partileri de aynı kelimeyi kullanacaklar “ülkenin içinde bulunduğu bu zor durumdan kurtarmak için koalisyonu kabul ediyoruz” diyecekler. Biz de gülerek bu komediyi izlemeye devam edeceğiz.

Bana göre tek kazanan sadece Selahattin Demirtaş’dır. Bu HDP başarısı değil eş başkanın başarısı olduğunu düşünüyorum.

Bir de onca para harcayıp bugün ilk kez meclise girmeyi hak kazanan vekillerimiz erken seçim korkusuyla ne yapacaklar acaba ? İzleyip göreceğiz.

Umarım günün sonunda vatandaşın vermiş olduğu bu sinyale her parti dikkat eder. Kazanan Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti olur.

Oktay ERDEM