Etiket arşivi: Fedai

HOŞGÖRÜ OLMALI ELBETTE

CHP’li Başkan paylaştı… ‘Makiniste teşekkürler’

 

Bu haber başlığını okuduğumda farklı şeylerden dolayı başkanın teşekkür ettiğini düşündüm işin aslı tamı tamına şöyleymiş;

 

“İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yol kenarına park eden minibüs sürücüsü, tramvay hattının kenarında namaz kılmaya başladı. Bu sırada sefer yapan tramvay hat üzerinde durdu ve makinist namazın tamamlanmasını bekledi. Görüntüler sosyal medyada hızla yayılırken, Karşıyaka Belediye Başkanı CHP’li Hüseyin Mutlu Akpınar da Twitter hesabından, “Makiniste teşekkürler” mesajını paylaştı.”

 

Ve başkan sosyal medya hesabından, “Her fırsatta dini siyasete alet edenlerin, İzmir ve Karşıyaka’nın hoşgörüsünden öğreneceği çok şey var. Makiniste teşekkürler..” mesajını yayınladı.

 

İzmirlilerin hoş görüsünden, İzmirlilerin insani yanlarından, din konusunda da laik düşünceye sahip olduklarından hiç kimsenin şüphesi yok olamazda.

 

Lakin;

 

Namaz vakitli kılınırsa doğru olacağı aşikardır, hoş görü dini olan Müslümanlık da  bir çok konuda yumuşak kurallara sahip olduğunu az çok din bilgisi olan herkes bilir. İşinden dolayı Namaz vaktini kaçırmak hiç de öyle katı kurallara sahip dini vecibe değildir.

 

Ben videoyu izledim gördüklerimi  aynen şu şekilde;

 

Kırmızı bir minibüs yolun sol şeridinde dörtlülerini yakmış ve bir adam tamda tramvay yolunun kenarında (tramvay geçmeye kalka adama yandan çarpabilir gibi)  namaz kılıyor.

 

Be adam bu kadar hoş görüşü bir dinin mensubu olarak, trafiği ve o trafikte yol alan insanların hayatını sol şeritte durarak tehlikeye atarsın (Birileri videodan yola çıkarak trafik çok az orada diyebilir ama bu gün onu yapan başka zamanda her yerde aynı şeyi yapabilir),  Tramvay yolunun kenarında bir şoför olarak en iyi senin bilmen gerekmez mi ki namaz kılacak başka yer yokmuş gibi orada kılarsın.

 

Bir insanın bunları yapabilmesi için ruhsal durumunun çok da iyi olmaması gerekiyor. Ruhsal durumu iyi olan bir insan her şeyden önce kendi hayatını ve başkasının hayatını tehlikeye atacak şekilde davranmaz. İlla ki bir yada bir kaç km sonra aracını güvenle park edebileceği ve  namazını kılabileceği bir yeşil alan bulabilir. Kaldı ki ülkemizde her yerde cami bulmak mümkün kavur ellerde değilsin ya.

 

CHP  ve CHP’de görev alan bazı vatandaşlarımız buna başkan da dahil Din konunda nasıl davranmaları gerektiğini hala bilemiyorlar maalesef. Bu olay hiçte hoş görü ile bakılacak bir olay değil, bu olay yolcu taşıyan o minibüs şoförünün taşıdığı yolcuların akıbeti içinde olsa psikoteknik testlerden geçirilip ehliyetinin devamına karar verilip verilmeyeceği bakılmalı.

 

Makinist; insan canına verdiği önemden ve görevi icabı beklemek zorundadır zaten.

 

Din ve İnanan insanlara karşı hoşgörü ve anlayışı elbette elden bırakmayacağız. Namaz kılan, oruç tutan ve inancından dolayı hiç kimseye saygısızlık elbette yapılamaz yapamazsınızda. Müslüman yada başka dine mensup olması da bunu değiştirmez.

 

Ama kendi hayatını ve başka insanların hayatını da tehlikeye atan, kaldı ki namaz vaktini kaçırınca telafi namazı ile vazifesini yerine getirebilecekken bunu yapana sırf namaz kılıyor diye de olayı başka yerlere çekmenin manası yoktur.

 

Sayın başkan da dini siyasete alet etmiştir hem de yanlış şekilde.

Namaz  kılan şoförün namazını da “Allah kabul etsin”

 

 

 

Fedai Çakır

1 Haziran 201, İstanbul

 

YAŞAM’A KÜSÜM, YAŞAMAYA DEĞİL

Yaşama küs olmak ama yaşamayı da yüksek enerji ile yaşamak, her şeye inat yaşamak, herkese, yaşanmışlara yaşanacaklara inat yaşamak…

Yaşam’a küs olmak demek;

  • Oksijensiz bir şehirde ömür tüketmek demek,
  • Trafikte saatler geçirmek demek,
  • Saygıdan yoksun insanlara katlanmak demek,
  • Sevmeyi bilmeyen ve sevilmeyen insanlarla bir arada olmaya çalışmak demek,
  • İki yüzlü, dışı ayrı içi ayrı kötü insanlar ile yaşamak demek.
  • Sürekli elektrik, su doğalgaz, telefon vs gelen faturaları ödemeye çalışmak demek,
  • Ev kirası, okul harçı, çocuğun servis parasını karşılamaya çalışmak demek,
  • Banka kredi borcuna, kredi kartına her ay para yetiştirmek demek,
  • Yaşayabilmek için Pazar, giyim, kuşam ekmek parası kazanmak demek,

Kısaca yaşam’a küs olmak demek, üç kuruş içim ömür boyu mesai harcamak, sabah mesaiye gitmek akşam ise mesaiden gelmek  demek.

Yaşamak demek;

  • Herkese, her şeye rağmen mücadele edip onuruyla ölene kadar mücadele demek,
  • Bir tutam sevgiyi çok görmelerine rağmen yinede karşılıksız sevmek demek,
  • Sevgini belli etmekten ve korkmadan söyleyebilmek, belli etmek demek,
  • Pis, ısırır hastalık bulaştırır, tüyü kaçar vs. demeden hayvanları sevmek, onları öpebilmek demek;
  • Kadın, çocuk, büyük küçük demden bütün insanlara saygı göstermek demek,

Yaşamak demek, hayal kurup bir gün hayatın daha güzel olacağını düşünmek demek, yaşamın unut dediği anda yaşama umut ile sarılmak demek. Kısaca ben;

Yaşam’a küsüm, ama yaşamaya değil, her zorluğa her sevgisizliğe rağmen yaşamaya  ise EVET.

 

Fedai Çakır

15 Kasım 2015, İstanbul