Etiket arşivi: Müslüman

ÇİŞ ÖNEMLİDİR

cis

Ünlü mega starımızın “çişim geldi” sözleri ile bu yazıya başlamak en iyi seçimdir diye düşünüyorum. Tarkan’ın dediği gibi çiş geldi mi beklemek mümkün değildir, çiş önemlidir vücuttan atılmalıdır. Hele birde erkek iseniz çişinizi tutmak ileride ciddi sağlık problemine de açabilir. Prostat kanseri olmanız mümkün olur.

Nerelere işemedim ki, araç kapısını kendime siper edip otoyol kenarlarına, parklarda ağaç diplerine, fındık bahçesinde kuytu bir yere, dere kenarlarına, dağ başında herhangi bir taşın kenarına. Ama en çok da camilerin tuvaletleri yetişti imdadıma.

Bir Müslüman olmayan ülkelerin topraklarında çişiniz geldiğinde en önemli seçeneğinizden yoksun olursunuz. O yüzdendir en gelişmiş büyük metropol şehirlerinin sokaklarında duvar kenarlarına, ağaç dilberine işeyen insanları görme oranınız yüksektir. Bizde ise bu oran Camilerimiz ile abdest alma ve abdest öncesi taharet giderme kültürü ile camilerimizin tuvaletleri oluşmuş ve çok da iyide olmuş.

Geçenlerde sınıf arkadaşım, kankam, en eski yerenlik yaptığım dostum Cihat’ın orada takıldık biraz. Zaman ilerlemiş gecenin ilerleyen saatlerine doğru eve gitmek için ayrıldım. Birden Çiş’in sıkıştırmaya başladığını fark ettim. Yolumun üstün de “İslambey Camii”nin tuvaletine gideyim dedim. Tadilat dolayısıyla kapalıydı. Hemen 500 metre aşağıda ki Kasım Çavuş (Eski yeni) camiye koşturdum. Orasının da kapılarını kapatmışlar dükkanın kapısında koca kilit var gibi karşıladı beni. Tek çare kaldı 500 metre aşağıda Eyüp Sultan Camii’nin tuvaletlerine yetişmek. Öylede yaptım.

Çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği Eyüp’te Eyüp mezarlığının bütün mezar taşlarını, Eyüp Sultan Camii’nin bütün çevresini adım adım karış karış biliyorum. Eeee bir yerin yerlisi olunca tuvalet içinde camii tuvaletine gelmek saçma oluyor. Saçma ama bu gece bu ihtiyaç olmuş bende gelmiş idim. Benim bildiğim hatırladığım tuvalet çok değişmiş elbette.

Önce uzun parke taşlı yolsan yer altına doğru hafif eğilimli parke yolsan ulaşıyorsunuz tuvalete. Sizi iki vezne karşılıyor biri kadınlar tuvaleti diğeri erkekler tuvaleti. Çiş önemli ama parayı vermeden kaçmaktan önemli değil elbette. Çişten önce paranın tahsil edilmesi daha önemli. Son sıkıntısını kasıklarınızı sıkarak vezneye parayı uzatıp “dit” sesi ile açılan dönerli bariyerden koşa koşa tuvalete atıyorsunuz kendinizi.

Rahatlamanın verdiği etki ile kafanız çalışmaya başlıyor. Gözünüzün önüne o sıkıntılı durumda veznenin camında yazan 1.25 TL yazısı geliyor. Evet evet yanlış okumadınız ekmeğin bile 1 TL olduğu bir ülkede Eyüp Sultan Camiinde işemek 1.25 TL mal oluyor size.

Yılda milyonlarca insanın ziyaret ettiği, hatta halk arsında Eyüp Sultanı ziyarete ettiğinde yarı hacı sayılırsın diye esprilerin, takılmaların yaşandığı kutsal sayılabilecek bu mekanda özel bir isme ait olduğunu çalışma ruhsatında okuduğum bu tuvalette işemek 1.25 TL.

Peki 1.25 işemek istemez iseniz ne yapabilirsiniz. Size da ucuza nasıl işeceğinizi anlatayım. Ana caddeden İslam Beye doğru yürüyün 500 metre yukarda iki kardeşten birinin yaptırdığı Kasım Çavuş Camii’nde 1 TL ye işeyebilirsiniz, yine Eyüp meydanında ışıklarda bulunan diğer kardeşin yaptırdığı Sofu Karaali Camii’nin tuvaletinde de 1 TL’ye işeyebilirsiniz. Üşenmez iseniz tadilattan çıktığında yaklaşın Eyüp Sultan Camii’ne 1 km uzaklıkta İslambey camii’nin tuvaletinde 0,75 kuruşa çişinizi yapabilirsiniz. Ama dikkat edin bu camilerin tuvaletleri ve bahçeleri geceleri kapanmış oluyor. Malum hırsızlık olaylarından dolayı. (%99 Müslüman olan bir ülkede Camilerde hırsızlık da neyin nesidir?)

Farkındayım çok “ÇİŞ” kokan bir yazı oldu.

Kapitalizm 0,50 kuruşa içtiğin, yada bedava içtiğin suyu 1.25 TL çıkmasını sağlayan bir yöntemmiş. Hem de nerede milyonlarca insanın ziyaret ettiği çişi gelen insanın çokça olabileceği bir yerde.

 

Fedai Çakır

13 Mart 2016, İstanbul

GÜZEL ANLAM İFADE EDEN KELİMELER

Babıali (Cağaoğlu), Kapalı Çarşı esnafının için de çok ecnebi (1) vardır. Ermenisi, süryanisi, Yahudisi vs.  Bu esnaflar bir Türk’ün, Müslüman’ın dükkanına girdiğinde “Selamün Aleyküm” diye kapıdan girerdi. Cevap olarak da genelde oo merhaba …….. Efendi, hoş geldin diye karşılık alırdı.

Ecnebi vatandaşlarımız “Selamün Aleyküm” kullanmasının en temel nedeni saygı ve sevgi göstermesinden di. Esnaflar arsında gizli bir sevgi ve saygının temsiliydi.

“Selamün Aleyküm” Allah’ın selamı alamamak olmaz duyarlığıyla büyüyen nesiler olduk hep.

Böylesine güzel ilkelerle büyüyen bu nesil’in geldiği son nokta

“Selamün Aleyküm” dışında selamlama kabul etmeyen bir kesim oluştu. Yok ben karşılaşmadım demeyin sadece dikkat etmemişsinizdir.

Merhaba, naber nasılsınız, ne var ne yok, nasılsınız gibi kelimeleri kabul etmeyen bir kesimden bahsediyorum. İlla “Selamün Aleyküm” demeniz gerekiyor yada onu diyene kadar size dikte eden bir anlayışla karşı karşıya kalıyorsunuz. Bazıları da hiç duymazdan geliyor siz “Selamün Aleyküm” diyene kadar size cevap bile vermiyor.

Telefonda Alo yok, “Selamün Aleyküm” var. Ve sizinde öyle çıkmanızı bekleyen bir kesim. Peki bunun din ile alakası var mı? Elbette yok.

Komünizm en yaygın olduğu dönemlerde çok güzel bir kelime olan “Yoldaş” kelimesi birilerinin siyasallaştırması yüzünden kullanamaz olan bir kesim olmadı mı? Çünkü bu kelimeyi kullandığın da komünist yaftasını yiyor toplumda renk belli ediyordu.

Allahın selamını temsil eden “Selamün Aleyküm” siyasallaştırıp belli bir partinin kelimesi gibi telefuz eden ve ben bu partidenim dercesine sizlerin gözüne sokmaya çalışanlara duyurulur. Allah’ın selamını kirletmeyin. İslam dininin hoşgörü dini olduğunu hep söylüyoruz selamları almamazlık, duymazlıktan gelmek de neyin nesi. Ayrıca bu toplumda sadece Müslümanlar yaşamıyor değil mi?

Bana katılır yada katılmazsınız ama benim gördüğüm “Selamün Aleyküm” ile “Allah’a emanet ol” mısrası oldukça belli bir siyasi görüşe mal edilmeye başlanmış. Selamlamayı ve bu güzel mısrayı lütfen siyasete yem etmeyin.

Bırakın hepimiz ortak kullanalım.

 

Fedai Çakır

9 Mart 2015, İstanbul