Sanat Kim İçin Yapılır ?

Yıllardır basılı ve görsel medyada sanat ile duyduğumuz haberler genelde birbirine benziyor. Neydi bunlar;
Sanata ve sanatçıya verilen değer,
Boş tiyatro salonları, dolmayan koltuklar vs…
Ben bugün bununla ilgili birkaç şey yazmak istiyorum.
Şimdi olaya tersten bakmaya çalışacağım.
Dört kişilik bir ailemiz olsun, ve bu ailemiz sanatı ve sanatçıyı çok seven özellikle tiyatro aşığı bir aile olsun. Bu aileyle birlikte hafta sonu aktivitesi düzenleyelim ve bir tiyatro oyununa gitmeye çalışalım. Bakalım günün sonunda bunu başarabilecekmiyiz.
Baba hafta sonu için tiyatro oyunlarına göz atar ve her yaşın anlayabileceği ve zevk alabileceği bir oyun seçmeye çalışır. Sanatçılarımız tarafından da sürekli dolmayan salonlar röportajları aklında kaldığı için de bu işi gayet rahat bir şekilde yapabileceğini ve yer bulabileceğini bilerek bu araştırmalara girer.
Günün sonundaki tablo şöyledir;
Devlet ve Şehir tiyatrolarında gerçekten yer bulamaz. Tüm salonlar tamamen dolmuş ve gerçekten de salon sıkıntısının yaşadığının farkına varır.
“Olsun” der “ne fark eder bizde başka özel oyunlara gideriz” diye düşünür.
Araştırır ve mükemmel bir oyun bulur. Sıra bilet aşamasına gelir. Yer var “aman çok iyi” der. Tam bileti alacak iken fiyat aralığının 25-65 TL olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalır.
Asgari ücretten bir tık yukarıda maaşla çalışan bir adam soruyorum sizce çocuklarını ve eşini bu oyuna götürmeyi başarabilmişmidir ???
Hadi başardı diyelim.
4X25=100TL Bilet fiyatları,
Yol parası tek vesait desek gidiş dönüş 20TL,
Evde sandviç yaptığını sayalım. Ama çocuklara içecek vs aldı. 10TL,
Hesapta olmayan isteklerle bu rakam minimum 150TL,.
Sıkıntı şu 25 TL’lik bileti en arkalardan aldı, küçük kızı gözlük kullanıyor ve uzağı görmekte sıkıntı yaşıyor. “Olsun radyo tiyatrosu gibi dinler o da ne yapsın” der. Aile sanata ve sanatçıya saygılı,
Neyse çok dramatize etmeme gerek yok.
Bu aile nasıl gitsin?

Ben burada Devlet ve Şehir tiyatrolarına çok teşekkür etmek istiyorum. Yaklaşık 8 yıldır biletlerini her ayı internetten satın alıyorum ve gidemezsem insanlara hediye ediyorum. En pahalı biletleri 12TL,
Bazen kampanyalı düşük bilet de satıyorlar 8 TL,
Merak ettiğim şu;
Bunlarda salon kirası vermiyormu ?
Bunlar da tiyatro değilmi ?
Buradaki emekçilerde oyuncu değilmi ?
Kusura bakmayın ama bende şu soruyu sormak istiyorum.
Bu ülke geçim sıkıntısı yaşarken bu kadar yüksek fiyatlara bilet satmanın çok adaletli olduğunu düşünmüyorum. O zaman bu oyunlarınızı siz belli bir topluluğa göre organize ediyorsunuz, alt tarafta yaşayan nüfusumuzun büyük kısmını oluşturan ortadirek halkımıza yönelik hiçbir şey yapmıyorsunuz anlamına gelmiyormu?

Şu felsefik sorunun cevabını ben hala bulamadım.
Sanat sanat içinmi ? Yoksa sanat toplum içinmi ?

Bizim ülkemizdeki yanıtı şu;
Sanat para içinmi ? Yoksa sanat sanat içinmi ?

Hadi hayırlısı,

Oktay ERDEM

KOKLA GİTSİN / İki yüzlü kadınlar ve erkekler

Kadın ve erkek ilişkileri insanlığın var olduğu sürece çözümü de zor olan çözülemeyen konuların başında geliyor nedense.

Bir yıl önce ayrıldığı sevgilisini düşünen kadınlar var iken yada ayrılıp hatta evlenen eski sevgilisini takıntı haline getiren erkeler olduğu sürece bu konularda çözümlenecek gibi değil sanırım.

Aslında hayvanlar gibi olmak vardı da diyebilir. Kokla gitsin…

Evren bilinmez lakin Dünya’da yaşayan canlılar içinde düşünme, akıl etme ve yorumlayabilme yetenine sahip olan insan.  Peki bu yeteneği yaradan ödül mü yoksa ceza olarak mı vermiştir bilinmez.

İnsanoğlu içinde bir çok ayrılıkları bu düşünme yeteneğiyle eyleme dökmektedir.  Dünya üzerinde ki savaşların çıkma nedenlerinin altında da bu eylem yatmaktadır, ayrık düşünme ile çıkan eylemler bir çok suçun temelinde oluşturmaktadır.

Kadın ve erkek ilişkilerinde de öyle değil mi?  Hayvanlarda olduğu gibi güç, görsel beğeniyle olsaydı yaşam bel ki de daha güzel olacaktı hayat.

Kadın erkek arasın da çıkan fikir ve  düşünme çatışmalarının için den çık çıkabilirsen.  Sahte erkekler, sahte kadınların dolu olduğu bir dünya da yaşıyoruz aslında.

İlişki ve arayış yorgunu kadın/erkeklerle dolu etraf. Kime dokunsan sahte erkek sahte kadından iki yüzlü hayattan bahseder olmuş.

Her şey iki yüzlü ise kadın ve erkekler iki yüzlü ise nendedir bu arayış. Sadece seks olmadığı aşikar arananların.

Sanırım yaradan bu yüzden biz insanları düşünme ve hissetme duygusu ile yaratmış seks dışında da karşı cinste bir şeyler bulmayı arayabilelim diye.

Kadına/erkeğe duymak istediğin cevapları almak için soru sormayacaksın, duymak istemediğin soruları sormak, hem seni hem onu incitebilir. Belki de sorularla iki yüzlü erkeleri ve kadınları kendimiz yaratıyoruz.

Bir ilişkide çiftler geçmişleri ile değil beraber oldukları tarih itibarıyla birbirlerine sorumlu olmalıdır diyenlerdenim.

Unutmayalım ki insanlar koklayarak değil yaşayarak ilişkilerini sürdürebiliyor…

Fedai Çakır

2 Şubat 2015, İstanbul