Etiket arşivi: yol

KARLI YOLLARDA ARABA KULLANMAK

Karlı yollarda otomobil kullanmak daha çok dikkat ve tecrübe ister bu yüzden çok zorunlu kalmadıkça trafiğe çıkmamak daha iyidir, siz tecrübenize güvenebilirsiniz ama trafikte her çeşit insanın bulunduğunu unutmayıp inat etmemek hem sağlık hemde maddi olarak daha güvenlidir.

Mecbur kalmanız durumunda aracınızın ve kendinizin özellikleri ne olursa olsun siz yavaş hareketlerle yani gaza basarken hızınızı yavaş yavaş artırıp durmak istediğiniz zamanda firene yavaş basrak durmanız ,direksiyon hakimiyeti için de dönüş hareketlerini yine yavaş yapmanız en güvenlisidir.

Durmanız gerektiğinde vites küçülterek motorun aracı durdurmasını sağlayıp yanında ufak firen dokunuşları ile durmayı kolaylaştırabilirsiniz .

Önünüzde giden araçlarla mesafeniz normal şartlar altında bıraktığınız mesafenin iki katı olmalıdir.

Seyir sırasında aracınızın arkası savrulmaya başlarsa yapacağınız ilk hareket fireni bırakmak hatta hafifçe gaz basmaktır ,eğer önünüzde mesafe kalmadıysa firene direk değil bas bırak şeklinde pompalıyarak basmanız gerekir.

Buzlu yollarda ise yol kenarında ezilmemiş yumuşak karlara sağ tekerleklerinizi denk getirerek devam etmek, buzda gitmeye tercihen daha emniyetlidir.

Unutmayınki karda ve buzda araç kullanmak her yıl tekrar öğrenmeyi gerektirir ,çünkü ülkemizde kış fazla uzun olmadığı için geçen uzun karsız zamanlar bize kışın kazandığımız tecrübeleri unutturur.

Bir kadın için yaşadığı bu topraklar “MAYIN TARLASI” olmuş

Canlılar arasında kutsallık mertebesi verilseydi sanırım bu mertebeye en çok kadınlar layık olurdu.

Bir erkek olarak kadınların yaşadığı hayatı yaşamak onların verdiği mücadeleyi vermek beni tam manasıyla yorardı. Hele de çalışan bir kadın ise yaşamı daha da zor.

Ev ahalisi için de evde en son yatan ve en erken kalkan bir anne düşünün. Evin tüm temizliğini, çocuğun bakımını, eşinin giyiminden kuşamından tutunda tüm fantezilerine karşılık veren bir kadın.

İşe yetişip işinde verilen görevi neredeyse kusursuz yapan bir kadın. Bu ve buna benzer kadınlar etrafımızda çok. Belki eşimiz, belki kardeşimiz, ablamız, belki de annemizdir şu an. En kötü ihtimalle akrabamız yada komşumuzdur bu kadınlar. Ne kadar cefakar ve fedakar yaratıklardır bu kadınlar.

Neredeyse kusursuz olan bu kadınların toplum için de eğitimli yada eğitimsiz olmasına bakılmak sızın şiddete maruz kalması nedendir?

Hepinizin bir şeyler mırıldandığını, nedenler söylediğini duyar gibiyim. Ama hepimizde şiddete karşıyız diyoruz değil mi? Peki kim bu kadınlara neredeyse kutsal sayılabilecek annelere, bacılara, ablalara şiddet uyguluyor.

Erkek egemen toplum olan bizleri için de son zamanlarda kadına yönelik şiddet olayları o kadar arttı ki artık ortam mekan demeden devam etmektedir. Allah’ın en kutsal mekanı olan Cami avlusunda kadın döven mi ararsınız, sokak ortasın da kadını defalarca bıçaklayanı mı ararsınız, yoksa adliye kapısında kadına bir şarjör mermi sıkanı mı ararsınız. Saymakla bitmeyen bu olayları en az sizler de benim kadar takip etmektesiniz.

Evlerde yaşanan ve bizlerin duymadığı o kadar çığlık var ki.

20 yaşın da Özgecan’ı vahşice katleden evli ve kız çocuğu sahibi olan katilini de bizler yetiştirdik. Vahşetin boyutunu tekrar yazıp sizlerin psikolojisini tekrar tekrar bozmak istemiyorum ama bu kızımızın annesinin şu sözlerini söylemek zorunda kalamayacağımız bir toplum olmak için hepimiz üzerimize düşeni yapalım diyorum.

İnsanlık; Bir annenin “Çok acı çekmiştir kızım, keşke kurşunla öldürselerdi.” dediği zaman bitmiştir.

Unutmayın ki “Vicdan İnsanın İçinde ki Tanrıdır.”

Tüm dünya coğrafyasında ki acılara ortak ağlayalım acının dili birdir. Ateş düştüğü yeri değil hepimizin içini yakmalı. İşte o zaman bir birimize dini, dili, ırkı ne olursa olsun hoş görü ile bakmaya başlarız. Yolunuz ve felsefeniz Mevlana’nın yolu ve felsefesi olsun.

Barış ve sevgi yolu, yolumuz olsun.

 

Fedai Çakır

16 Şubat 2015, İstanbul