Kategori arşivi: spor

FİTNESS NASIL YAPILIR, vucut geliştirme nedir

Fitness vucudumuzdaki kasların ve kas gruplarının tek tek veya hep beraber çalıştırılıp sıkılaştırılması sporuna verilen addır . Bu spora 16 yaşından sonra başlayabilirsiniz , uzmanlar denetiminde yapılması gerekir ve gerçek amacınız sağlık olmalıdır.

Fitness aletli veya aletsiz olrak yapılabilir fakat her ne şekilde yapasanız yapın uzmanlar tarafından size özel bir çalışma şekli belirlenmesi ve buna uyularak çalışılması çok önemlidir.

Fitnessin vucut geliştirmeden farkı kasların sıkılaştırılması ve kondüsyon üzerine olmasıdır.

Vucut geliştirme sporuda kasların çalıştırılması ile yapılır ama bu spordaki hedef kasların büyütülmesidir, kondüsyon ikinci planda kalır.

FİTNESSİN YARARLARI

Dış görüntünüzü şekillendirerek kendinize güvenmenizi sağlar, bu spor insanda östrojen veya testesteron ve endorfin salgılanmasına sebeb olarak sağlıklı ve genç kalmanıza yardım eder, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinizi düşürür , uykunuzun düzene sokar, kalori yakmanıza sebeb olduğu içnde şeker hastalarına önerilir. Bu sporu yapmak için kendinize uygun bir program edinmeli ve buna uygun olarak çalışmalısınız böyle bir program için buradan yardım alabilirsiniz.

MÜKEMMEL AVCI DOĞMAK


Avcılık tamamen içgüdüsel bir davranıştır. Hatta reflekstir. En basit örnek yakından tanıdığımız yarı-evcil hayvanlar; kediler…. Doğuştan avcı reflekslerine sahiptirler. Yavru kedileri oyun oynarken hemen hepimiz görmüşüzdür. Hoplar, zıplar, şekilden şekile girerler. Bu hareketler onların kas gelişimi ve beyin senkronizasyonu için olmazsa olmaz davranışlarıdır. Bu davranış onların fiziksel olarak gelişimini sağladığı gibi aynı zamanda sezgilerini de güçlendirir. Avının bir sonraki hamlesini tahmin edip ona kontra hareket geliştirme, refleks üretme becerisi, otomatik olarak hazırlanırlar… Neye ? Genlerinde yazılı olan alın yazılarına; “ AVCI “ olmaya…

Avcılık insanoğlunun da geçmişinde çok uzun bir süre, varlığını sürdürebilmesi için ona rehberlik etmiştir…Hem başarılı bir şekilde “ AVLANMAK “ için hem de “ AV “ olmamak için …Yani içimizde biryerlerde az ya da çok bir avcılık içgüdüsü taslağı mevcut… Bizlerin içgüdüleri toplumsal yaşamın gereklerine, geleneklerine ve yaşam tarzına ters düştüğü oranda terk edilmiş, genlerimizden zamanla silinmiştir… Ama kazınmamıştır… Kimi insan hala atalarının bu zamanının en önemli içgüdüsüne hala diğerlerine göre biraz daha fazla sahiptir…

Şimdi bazılarınızın “ Olur mu öyle şey, insan avlanmayı öğrenemez mi yani “ dediğinizi duyar gibiyim..Öğrenir, duyar, okur, taklit eder ve yapmaya çalışır… Bir çoğunuz şahit olmuştur ki, kişi senelerdir avlanmaktadır fakat bir türlü belli bazı basit avların ötesine geçemez… Kapasite o kadar… İçinden gelmiyor, temeli yok, yapısı bu yani… Elli kere “ bak şu av şurda, şöyle pozisyonda, böyle yaparsan gelir “ diye bilgi paylaşırsınız ama o yine o avı beceremez …Tamam; bilgi önemli, şans yabana atılmayacak bir faktör, tecrübe de öyle ama bunların hepsini toplasanız bazen nafile…

Eğer avın gibi düşünemiyorsan, nerde yer, nerde gezer, ne gibi durumlarda savunmasızdır, nelere meraklıdır, bunları yaşayamıyorsanız, yani; bu elbiseyi üzerinizde tam size göre taşıyamıyorsanız avda başarı şansınız şansa kalmıştır… Unutmayın ki karşınızdaki avınız olacak canlı yeryüzünde var oluşundan bu yana hem av, hem de avcıdır insanın tersine… Yani uyanık değilse yaşama şansı yoktur, kimse önüne iki lokma koymaz ya da kimse acımaz, yem olur… Uyanık kalmak için aklını ve zekasını kullandığını düşünelim… Birgün bu istemli hareketinde yorulsa, bir an boşluk oluşsa canlının sonu gelmiştir… Peki bu boşluğun oluşması nasıl engellenmiştir .. El – cevap ; “ İÇGÜDÜ “ Avınızın bu denli kuvvetli bir silahı varken siz sadece şansınıza, bilginize yada tecrübenize güvenirseniz yaya kalırsınız… Şartlar, su , sıcaklık, nefes tutabilme, mera, ekipman falan hepsi tamam ama av yapamadık… Dışardan kendimize bir bakalım balık gözüyle, acaba sualtı canlılarının kabul edebileceği makullükte sessiz, acelesiz ve rahatlıkta mıyız , ortamla bütünleşip, ortamda eriyip yok olabiliryor muyuz, yoksa ortalığı talan etmeye geldiğimiz her halimizden belli oluyor mu? İşte burada avcı refleksi devreye giriyor, gizli kimliğimiz, yani avcı olmak değil, avcı doğmak gerekliliği.

Bir leopar düşünün… Av kokusu aldığı anda siner , yavaş, temkinlice sessizce avına yaklaşır… Yeterince yaklaşana kadar avı onun varlığından habersizidir ve birden müthiş bir hızla atılır… Ya timsahlar? Avı; bir parçasının onun ağzında olduğunu fakettiği anda timsahın varlığını öğrenir… Av sırasında doğa kanunları geçerli olduğuna göre bizler de bu kanunlara tabiyiz… Bir leopar yada timsah misali sessiz, gerektiğinde çok yavaş ama gerektiğinde de şimşek olup çakabilmeliyiz…

Av şnorkelden nefes almaya başladığımız anda başlar ta ki maskeyi yüzümüzden çıkarana kadar devam eder… Ve usta avcı; avcı doğup, şans, tecrübe ve bilgisini bunun üzerine bina edebilen insandır. Bu avlanmanın gerekliliğidir. Mükemmel avcı ise usta avcının mertebesine ek olarak av yaptığı ortamın bir parçası olabilen, avına ve doğaya saygısı olan insandır…

 

381457_10150462902464801_1716464388_n   1929862_12348759951_8389_n 10398905_9559664850_935_n   1779104_10202655038829673_2051089773_n

Oryantiring ( orienteering ) nedir

Oryantiring yada doğduğu ülkenin dili ile orientering harita üzerinde işaretlenmiş hedefleri en kısa sürede bulmayı amaçlayan bir spor dalıdır.

Oryantiring arazide koşarken düşünmeyi ve plan yapmayı gerektirirken aynı zamanda en kısa yol değilde en uygun yolu bulup hedefe ulaşmayı gerektirir. Orientering arazide kaybolmadan çoğu kez dikenlerle ve zor patikalarla mücadele ederek başarılı olmaya çalıştığımız bu spor ilk kez 1897 yapılmış olup, gerçek anlamda spor olarak  1918 yılında stockholm de düzellenen oryantiring mücadelesinden sonra şekillenmiştir.

Bu yarışla birlikte kurallarıda belirlenmeye başlayan oryantiring sporu ,doğduğu ülke olan İsveç ten iskandinav ülkelerine daha sonra ise Rusya ve Macaristan sıcramıştır.

1961 yılında kurulan uluslararası orienteering  federasyonuna günümüzde altmışın  üzerinde ülke üyedir.

Orienteering türleri

  • Kontrol notalarını ( hedefleri) bulma şekline göre: Sıra ile ( normal )- istediğin sıra ile ( skor )
  • Yapılış şekline göre: Bireysel – Bayrak yarışı.
  • yapılış yerine göre: orman/arazi- park.
  • Çıkış şekline göre : Aralıklı olarak (interval ) – Toplu çıkış

Oryantiring disiplinleri

  • koşarak orientering ( o )
  • dağ bisikleti ile orienteering ( mtb-o )
  • kayak ile oryantiring    ( sli-o )
  • tekerlekli sandalyeye uygun ( patika-o )