Kategori arşivi: genel

İnsan Olmak !

Ülkemizde yaşayan Suriye’li sayısı 2 milyonu geçti. Savaşı yaşamayan yeni nesil olarak herkes onlara sinirlenmeye hatta küfür etmeye başladı. Ama bence kızanların hiç birisi neden kızdığını bilmeden öfkelendi durdu.

Şimdi sormak istiyorum bu öfke sahiplerine;

Sen bu kış gününde evinin dışında kalmak istermisin ?

Artık empati yapmayan bir topluma dönüştük. Büyüklerimizden dinlediğimiz güzel, yardımsever insanlarımızın gerçekten var olduğu bir dünya varmıydı ? Yoksa hepsi uydurulmuş birer hikayemiydi ?

Ben yaşım itibarı ile o hikayelerdeki insanların yaşadığını son anda da olsa görmüş şanslılardan biriyim. Şimdi yetişen nesile baktığımda yardımı bile ellerindeki telefonlardan “beğen” tuşuna basarak yapmayı biliyorlar.

Meşhur lafı söylemeden edemeyeceğim;

“Eğitim Şart”

Ne eğitimi mi ?

Sevgi, Hoşgörü ve yardımsever insan olma.

Biz insanlara ne zaman diline, dinine, ırkına, yaşına, parasına, huyuna, suyuna bakmadan sadece insan olduğunu bilerek bakmaya başladığımız gün asıl o zaman insan olmaya başlamışız demektir.

Hala umudumu kaybetmedim.

Her şey çok güzel olacak.

Oktay ERDEM

 

GELECEK İÇİN BÜYÜK TEHLİKE FACEBOOK

Yeni yetişen nesil sosyal medya ile iç içe , internet onlar için vazgeçilmez bir ortam .Bizler gençlerimizi bundan uzak tutamayız bu yüzden bizlerinde bu konuda bilgi sahibi olmamız en az onlar kadar bu  konuyu bilmemiz öğrenmemiz gerekmektedir .

Sizleri çok önemli olduğunu düşündüğüm bir konu hakkında uyarmak istiyorum .Bildiğiniz gibi facebook dünyanın her yerinde en çok  kullanıcısı olan sosyal medya platformudur  ve bu şirket bir amerikan şirketidir , facebok üye olduğumuz andan başlayarak bizim bütün yaptığımız paylaşımlar,yorumlar hatta özel mesajlarımızı bile anında kayıt etmektedir mesajları silmeniz bir şey değiştirmez eğer yazdıysanız onun kaydı alınmıştır ,facebookta silinen mesajları geri getirmek mümkündür.

Şimdi bizim için önemli değil diye düşünebilirsiniz fakat yeni yetişmekte olan gençlerimiz yarın bu vatanın yeni yöneticileri, iş adamları ,bilim adamları ve askeri yöneticileri olacaklar.

Gençlerimiz şu anda bunları düşünmeden her konuda fikirlerini, düşüncelerini hatta sırlarını bile facebook aracılığı ile özel veya genel olarak payalaşıyorlar bu çocuklar gelecekte ülkemizde söz sahibi insanlar oldukları zaman işte bu kayıtların önemi ortaya çıkacaktır ,bu kayıtları elinde bulunduranlar rahatlıkla tehtid ,santaj yolu ile istediklerini yaptırabilecek, hatta bu gençlerin siyasi veya ticari geleceklerini tamamen sonlandırabileceklerdir.

Sonuç olarak bu konu hepimizi ve ülkemizin geleceğini tehdit etmektedir.    Ne yapabiliriz ??

Bilmiyorum ben en azından uyarmak istedim….

 

NOT: Lütfen deneyin. Facebookta çıkış yaptığınız butona basınca “çıkış yap” yazısının üzerinde ayarlar kısmını tıklayın,karşınıza genel hesap ayarları çıkacak burada en altta ” facebook verilerinin kopyasını indir ” yazısına tıklayın yönlendirildiğiniz sayfada yeşil olan “arşivimi başlat” butonuna basınca biraz bekleyin size tekrar şifre soracak ve birazdan arşivinizi rar olarak vercektir bunu açınca ilk günden beri ne yazıp paylaştı iseniz hepsi ve hatta akıllı telefon kullanıyorsanız telefonunuzdaki bütün telefon numaraları ve isimleri görebilirsiniz.

(Facebook üyeliğinin tamamen silinmesini buradan öğrenebilirsiniz.)

 

 

 

 

 

 

KADIN ERKEK EŞİTSİZLİĞİNİN DİLLERDEKİ GÖSTERGELERİ

Kadin ve erkeklerin eşitsizliği bazı toplumlarda daha diller oluşurken kendini göstermeye başlamıştır öyleki , kadının ve erkeğin dokunabileceği nesneler için ön ekler oluşturulmuştur. Örnek olarak Fransızca kullanılan “le , la” ” ve Almanca da kullanılan “der , die ,das ” gibi ön ekler dil bilimciler tarafından bu duruma bağlanmaktadır.
Fransızca da erkek özellik taşıyan nesnelere “le” ,dişi özellik taşıyan nesnelere ise “la” ön eki kullanılır.Bu toplumdaki cinsel iş bölümünün bir sonucu olmalıdır. Ayrıca ünvanlarda ve isimlerde kullanılan “-nese ,-es,-e gibi eklerde bunun göstergesidir.(kont-kontes,baron-barones,dük-düşes).Arapça isimlerdede aynı durum söz konusudur (sabri-sabriye , nuri-nuriye ,ali -aliye)
Çoğu Avrupa ve Hint Avrupa dilerinde durum böyledir ve hatta , üçüncü tekil sahıs ifadelerinde bile cinsellik söz konusudur. (he ,she – his,her ) Kadınların evli veya bekar olmasına görede ayrım vardır (miss,mrs – matmazel,madam -sinyorite,sinyore)
Avrupa,Orta doğu ve uzak Asya da kadın – erkek ayrımı kültürel bir olgudur ki dillerine bile yansımıştır.
Gelelim Türkçe de bu durumun nasıl olduğuna ,Türkçede nesneler dişi ve erkek olarak ayrılmaz.
Kadın -erkek için özel eklerde yoktur,bu bizim tarihten gelen kütürümüzün kadın -erkek eşitliğinin bir göstergesidir.
İslammiyet öncesi türklerde kadın erkeğin tamamlayıcısıdır ,Hakanın buyrukları “Hakan ve hatun buyuruyor ki ” ifedesi ile duyurulurdu, yabancı elçilerin kabulünde hakan ve hatun birlikte bulunurdu .Şölen ve törenlerde hatun hakanın solunda oturur siyasi veya idari konularda fikirlerini beyan ederdi, hatta Mete hanın Çin ile ilk barış antlaşmasını hatunu imzalamıştır.
12. yüzyıl tarihçilerinden ibn Cübeyr, Türk ülkelerinde kadına gösterlen saygıyı hiçbir yerde görmediğini söyler.Arap gezgini ibn Arabsah ” erkekler gibi savaşıyor,kafirlerin üzerine dörtnala at sürüyorlardı.” der.
10. yüzyılın coğrafyacısı al-Balhi kitap al-had va’l-tarih adlı eserinde Türklerde kadının erkeğe eşit olduğunu ,yaşamın her alanında varlığını sürdürdüğünü ve hatta beğendiği erkeğe evlenme bile teklif edebilecek kadar özgür olduğunu yazar.
Buradaki tespitlerimizden Türk toplumundaki kadın erkek eşitliğinin islamla birlikte gerilediği çıkmasın çünkü İslammın indiği toplumda kadın bir mal gibi alınıp satılıyorken hatta kız çocukları diri diri gömülüyorken İslamla birlikte bunlar düzeltilmiştir ,bu düzelme 4 halife zamanında da devam etmiş fakat Muaviye ile birlikte (ki sonrada oğlu Yezit‘i halife yapmış halifeliği krallığa çevirmiştir.)Arap kültürü islamın önüne geçmiştir şu anda da İslam adına Arap kültürü bütün islam alemine Dindenmiş gibi empoze edilmektedir. Okumayan hurafelerle yaşıyan islam toplumları her konuda geri kalmaktadır,ana kaynağımız Kuran’ı anladığımız dilde okunmadığımız için ağzı laf yapan konuşmalarına iki üç çümlede arapça katan her sakallıyı alim zannediyoruz.Onalrda bu avantajlarını rahatça kullanabilmek için” sen anlamasın okuma , aman Kuran‘a elleme çarpılırsın ” gibi hurefelerle toplumu kokutuyor.
KURAN’IN İLK AYETİ İLE YAZIMA SON VERİYORUM.
OKU YARATAN RABİNİN ADI İLE OKU..

ADALETİN BU MU? DÜNYA

Rahmeti İsmet İnönü’nün bir sözü vardır “Bir memlekette, namuslular, namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o memlekette kurtuluş yoktur”

Son zamanlar da bu sözü çok düşünür oldum. Malum Ak Saray faaliyete geçiyor ve binlerce odası ihtişamı ile dünyada da adın söz ettiriyor.

Ne kadar paraya mal olduğu sır gibi saklanan Ak Saray’ın en ilginç yanı ise yapılışı mahkeme durdurma kararına rağmen yapılıp bitirilmesidir.

Söz konusu devlet yada bir takım çevreler olunca Türkiye’de kanunlar, mahkeme kararlarının hiçe sayıldığı bir çok örnek vardır. Ak Saray da tarihteki yerini bu şekilde anılarak almış bulunuyor.

Hukuku hiçe sayarak yapılıp bitirilen Ak Saray’a ise Türkiye Cumhurbaşkanı sahip çıkıp yerleşmeye karar vermiştir. Hayırlı olsun demekten başka elimizden ne gelir ki.

Hukuku hiç’e sayarak yapılan binaya yerleşen bir Cumhurbaşkanı düşünün ve bu Cumhurbaşkanının yolda yürürken bir kafe de oturan vatandaş’a hukuktan, kanundan bahsederek ceza kestirilmesini istemesini düşünün.

Elbette yasağa rağmen bir eylem için de olan biri için yasal uygulama isteriz ve uygulansın da deriz. Ama kanunlar tek taraflı uygulanmasın. Elbette sokakta ki simitçi içinde uygulansın, Meclisteki Milletvekili için de, Kapalı alan da sigara için de uygulansın, terbiyesiz adam diyen Cumhurbaşkanı için de uygulansın…

Hz. Ömer’in adaleti gibi olsun adalet, adaletin kılıç’ı her kesim’e eşit vursun.

Sen kanunları hiç’e sayacaksın sonra en ufak şeyde kanun var diyeceksin. Oh ne ala.

Nasıl Ak Saray’ın yapılışı mahkeme kararlarına karşı kanunları hiçe saymaksa, kapalı alan da sigara içmekte kanunlara hiç’e saymaktır. Nasıl bir Cumhurbaşkanı kanunları hiç’e sayana müdahale hakkı var ise, vatandaşında cezayı ödeyip kanunları çiğneme hakkı var lakin hiçbir seçilmişin vatandaşa terbiyesiz adam deme hakkı yok.

Bizim kültürümüz de büyüklerin yanında sigara içilmez, ayıptır, saygısızlık olarak algılanmasını Cumhur’un başı olarak yanında sigara içilmez olarak algılayacak olan bir %50’lik vatandaş neznin de sayın Cumhurbaşkanı prim yapmıştır. Lakin bir o kadar da diğer kesiminde de tersi olmuştur.

Son söz olarak şunu diyebilirim ki Adalet bir gün herkese lazım olacaktır.

Fedai Çakır
3 Kasım 2014, İstanbul