HEDİYELİK SABUN YAPIMI , bebek sabunu nereden bulunur,nasıl yapılır

11637975_1052430161453021_1731183417_n

Merhabalar bugün sizlere cicili bicili hediyelik sabunlardan bahsetmek istiyorum. Son zamanlarda kına gecelerinde, nikahlarda bebek doğumları, bebek  mevlütlerinde hatta doğum günleri ,diş buğdayı partilerinde dağıtılan, küçük sevimli ve mis kokulu hediyelerden bahsetmek istiyorum.

Bebekmi bekliyorsunuz,, hediyelik sabunlarınızı  kendiniz hazırlaya bilirsiniz yapması çok kolay ve bir o  kadarda  zevklidir hastane odanızın bir köşesine mis kokulu sabun buketi yapabilir .Gelen misafirlerinize dilediğiniz modellerden küçük kutularda sabundan  hediyeler yapabilirsiniz.Veya bebek mevlüdünüzde dağıtabilirsiniz.

Evlilik hazırlıklarındaysanız nikah şekerlerinizi veya kına gecenizde küçük dağıtılan hediyelikler yapabilirsiniz sevdiklerinizle bu güzel heycanınızı paylaşabilirsiniz.

Yapması çok kolaydır önce modelinize karar verip kalıp, sabun bazı  (sabun alırken çok ucuz bazlara dikkat edelim bazı sabunlar erime yapabiliyor emeğiniz boşa gitmesin)  esans ve boya almanız gerekir.  Sabunu eritip  kalıplara döküp 10 , 15 dakika sonra hazır , sonrası sizin hayal  gücünüze kalmış .

Kokulu sabun yapımını etraflıca anlattığım makalemi buradan inceleyebilirsiniz.

Çeşitli kutulara koyabilirsiniz kutunun içine önce gramafon kağıdı alıp ince keserek sabunun altına koyabilirsiniz  (gramafon kağıdı kırtasiyelerde bulabilirsiniz)   veya doğal rafya kullana bilirsiniz kutunun üzerine seçeceğiniz dantel veya saten kurdelayla bağlayıp birde yazı iliştirirseniz kurdelanıza hediyeniz hazır . Veya kutu pağlı oluyor yapımıda zor diyorsanız küçük keselere sabunlarınızı koyabilirsiniz seçim sizin

HOŞÇAKALIN.

Hazır ürünleri ve fiyatlarını buradan görebilirsiniz

11122413_1052913234738047_937293397_n 11637974_1052922691403768_1384133420_n 11650665_1052916461404391_1759038448_n 11652063_1052922838070420_1169140032_n 11652149_1052922671403770_2068302296_n 11657450_1052925831403454_1351910653_n 11657522_1052917798070924_1361222871_n

10733556_1052429398119764_1216552851_n 11124470_1052430788119625_133820656_n 11125811_1052429768119727_241997687_n 11270143_1052429588119745_1635166621_n 11324181_1052431314786239_733333823_n 11541115_1052430638119640_2133977987_n 11637975_1052430161453021_1731183417_n 11647139_1052431761452861_809493696_n 11650532_1052429964786374_458659293_n 11650586_1052431138119590_1941263030_n 11651221_1052429881453049_1149598900_n 11651340_1052429504786420_1267098221_n 11653390_1052430221453015_1461480508_n 11655328_1052429458119758_1099877436_n 11657375_1052429654786405_1502309999_n 11657489_1052431584786212_950940741_n 11657553_1052429541453083_1334929761_n 11663933_1052430104786360_208771010_o 11667985_1052431674786203_679389409_n

 

 

İçi Boş Spot KAMU SPOTU

Uydu üzerinden yayın yapan yüzlerce yerli kanal mevcut, bunların kimisi o bölge ve yöreye ait olan yerel kanallar, kimileri ise nereye ve kime ait olduğu belli olmayan televizyon kanalları. Kime ait olduğu belli olmayan bu kanallar genelde müzik yayını ve Türk filmleri oynatıyor. Düz mantıkta bakınca sıkıntı yok, ama ticari açıdan bu yayınları yapabilmesi için belli bir miktar bütçeye sahip olmaları gerekmiyor mu ? Peki bu bütçeleri nereden buluyorlardır acaba diye insan düşünüveriyor.

Türkiye’nin büyük televizyon kanallarını izlerken zaman zaman reklam arasında veya programlar başlamadan önce devlet tarafından hazırlanmış “Kamu Spotu” adı altında zorunlu tanıtım yayınları var. Bu yayınların amacı halkı bilinçlendirmek için yapılmaktadır. Sonuç olarak Devletimiz bizlere insan olarak değer verdiğini göstermek için bizi bilgilendirmeye çalışıyor.

Mesela onlardan bir tanesi şöyle;

“Sigarayı bırakmak için televizyonda yayınlanan bir reklam üzerinden haplardan aldım. Tam geçiyormuş derken aslında ……” diye devam eden gerçekte iyileştirmekten çok vücut fonksiyonlarını bozan ilaçlar satılıyormuş.
Kime ait olduğu belli olmayan ve bütçeye ihtiyacı olan bu kanalların nereden bu bütçeyi yarattığı ortaya çıkıyor.

Şimdi bunlarla ilgili şu sorular aklıma geliyor.

Peki bu ilaçların Türkiye ye sokulmasında sağlık bakanlığının rolü ne kadar ?

Kimler neden onay veriyor ?

Eğer onay veriyorsan da insanların bu ilaçları kullanmasında bir sakınca olmadığı anlamına gelmiyormu ?

Diyelim ki onay vermedin neden bu kanallar bu tür cinsel gücü arttırıcı, sigarayı bıraktıran, insanları zayıflatan bu hapları satabiliyorlar ?

Bunlara yayın yasağı getirilemiyormu ?

Benim fikrim bu meselenin de meclise taşınması ve hakkında meclis kararı alınarak bunların üzerine gidilmesidir. İnsanlarımız bazıları para kazansın diye bu ülkede her gün ölümle burun buruna getirtiliyor. Bu kişi ve kurumlar kimse devlet bir an önce onlara ulaşmalı onlara insanların sağlığı ile oynadıkları için gerekli cezai işlemleri uygulamalıdır. “Kamu Spotu” hazırlamayla bu işin önüne geçemezsiniz. Onu hazırlamanı sağlayan ürünleri ülkemize sokmaz isen zaten bu spotu hazırlamana gerek de kalmayacaktır.

Artık bilinçli bir toplum olalım. Bu tür yayın yapan kanallara ve bu ilaçları satanlara pirim vermeyelim. Daha sağlıklı bir nesil yetiştirelim. Tabi bunu yaparken de devleti yanıbaşımızda hissedelim.

Oktay ERDEM

EVDE DUVAR STİCKERİ YAPIMI (duvar panosu nasıl yapılır.)

STİCKER  Evinizde duvarlarınızı süsleyecek bir sticker yapmak için gerekli malzeme sadece bir kıl testeredir.

kıl testereTabiiki birde sabır ve dikkat gerekli.

İlk önce yapmanız gereken yapacağınız modelin resmini bulup hangi ölçüde yapacaksanız ölçülü olarak  o büyüklüğe getirip 3 mm. kalınlığında istediğiniz bir renkte mdf malzemenin arkasına çizmeniz.

Çizim işlemi bittikten sonra  kıl testere ile çalışabilmek için çizgilerin 2 veya 3 cm kadar dışından kabaca malzemeyi kesin eğer büyük bir  pano düşündüyseniz bunuda 3 hatta 4 e bölerseniz çalışırken kolaylık olur.

Artık sabır ve dikkat isteyen kısmı başlamıştır ,gayet dikkatli ve temiz olarak malzemeyi kırmadan kıl testere ile çizgilerden kesmeniz gerekiyor.

En zor olan kısmı kesim kısmıdır bu işlemi bitirdikten sonra mdf malzemenin rengine göre kesim yerlerini ince bir fırça ile o renge boyayın ve silikon ile taşırmadan duvarınıza yapıştırın .

Not: Burada yazması kolay ama bitene kadar epey zorlandım ,hatta başladığıma pişman bile oldum .Bitince bu sıkıntıları unutuyor insan.

ağaç-ve-kuşlu-duvar-sticker-modelleri Bebek-odası-duvar-ayıcık-ve-kalp duvar-sticker-modelleri-5 içerik

DUVAR PANOLARINI BURADAN SATIN ALABİLİRSİNİZ

BİR KELEBEK’İN AŞK’I

Köy yerinde bir gaz lambası, gecenin karanlığını cılız ışığı ile aydınlatmaya çalışıyor. Ardına kadar açık bir pencere ve pencereden uçarak giren bir kelebek, ışığa doğru uçuyor.

Kim bilir lambaya yaklaştığı zaman gelen ısı ile yanacağını da hissediyordur bu kelebek ama yine de ışığa doğru uçuyor, ta ki lambaya dokunup yanana kadar.

İşte içim de ki aşk arayışı böyle bir şey. Yanacağımı bilsem, hissetsem bile o ışığa doğru gitmek olsun aşkım.

Aşk için yanıp ölmek olsun sonum.

Bir gece kelebeği olsam.

Sen ise bir ışık,

Sana gelip konsam.

Ve yansam.

 

Sıcak bir gaz lambasına,

uçan bir kelebek,

Belki öleceğini bilmiyor,

Belki yaklaştığı zaman sıcağı hissediyor.

Ama yinede ışığa doğru

Kanat çırpıyor.

Bilir misin o gaz lambasına kanat çırpıp kelebeğin gaz lambasından beklentisi nedir? HİÇ hem de kocaman bir HİÇ. Sadece onda gördüğü ışığa uçuyor.

Hayatımızın kalan kısmında çoğumuz uçacak bir gaz lambası arıyoruz, sadece ışığına gidebileceğimiz.

Fedai Çakır

2 Mayıs 2015, İstanbul

yagli_boya_gaz_lambasi_1255469329

 

 

 

Uygulamalı Kaybetmenin Mükemmel Formülü

Dün akşam tüm televizyon kanallarında barajı geçen siyasi partiler sevinç ve başarı gösterilerinde bulundular. Bu seçimin kaybedeninin kim olduğu gayet açık ve seçik önümüzde duruyor. Fakat hala başarıymış gibi halka anlatmaları samimiyetsizliğin ifadesi değilmidir.

Bu seçimin kaybedenleri şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekiyor. Seçmenin büyük çoğunluğu Parlamenter sistemin devam etmesini istediğini gösterdi. Bu zamana kadar “Milli İrade” sloganı ile başımızda olan yöneticilerimiz bu konuda samimiyse, bundan sonra yapacakları açıklamalara ve kullanacakları kelimelere dikkat etmeleri gerekiyor. Çünkü “Milli İrade” neyi istediğini, neden rahatsız olduğunu açık ve seçik olarak ortaya koyduğunu düşünüyorum.

Ak parti neden kaybetti dersek bende herkesin bildiği konuları kendi yorumumla yazmak istedim.

Bunları önem sırasına göre sıralamak istiyorum;
1- Hırs ve Ego
2- Hırs ve Ego
3- Hırs ve Ego
4- Hırs ve Ego
Şimdi madde madde gidelim;
1- Hırs ve Ego;
Tek adam tek lider olma isteği,
2- Hırs ve Ego;
Yolsuzluk dedikoduları ve umursamazlık tavırlar,
3- Hırs ve Ego
Halkın parasıyla “Saray” da yaşama
4- Hırs ve Ego;
Diyanet işleri, Mercedes, kürtçe Kuran-Kerim vb

Ayrıca yanlış reklam kampanyaları, ekonomideki kötü gidişe rağmen yapılan büyük harcamalar, işsizlik vb. konular vatandaşı günden güne bunalıma sokmaya yetmiştir. Artık yapılan din siyasetinin doyuma ulaştığını görmemek en büyük kayıp kalemlerinden biri olmuştur.

Bu ülkenin koalisyon ile yönetilemeyeceğini savunanlardanım. Çünkü koalisyon yapacak partilerin bakanlık, koltuk ve ego savaşları patlamış olan ekonomimize bir darbe daha indirecektir. Bugün televizyon kanallarında “ben o parti ile koalisyon asla yapmam” diyen tüm partilerin bir birleri ile koalisyon yapacağını hepimiz biliyoruz. Tüm partileri de aynı kelimeyi kullanacaklar “ülkenin içinde bulunduğu bu zor durumdan kurtarmak için koalisyonu kabul ediyoruz” diyecekler. Biz de gülerek bu komediyi izlemeye devam edeceğiz.

Bana göre tek kazanan sadece Selahattin Demirtaş’dır. Bu HDP başarısı değil eş başkanın başarısı olduğunu düşünüyorum.

Bir de onca para harcayıp bugün ilk kez meclise girmeyi hak kazanan vekillerimiz erken seçim korkusuyla ne yapacaklar acaba ? İzleyip göreceğiz.

Umarım günün sonunda vatandaşın vermiş olduğu bu sinyale her parti dikkat eder. Kazanan Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti olur.

Oktay ERDEM

Sevgi ile büyümeli insan, çok sevilmeli, çok sevmeli

İnsan; dünya üzerin de yaşayan en vahşi canlı da olabiliyor en sevgi dolu ve masum canlıda.

Bir canlının yaşamsal alanının şartları elbette o canlının şekillenmesinde en önemli faktörlerden biri. Balta girmemiş ormanların, sert doğal şartların olduğu uçsuz bucaksız arazilerde yaşayan bir yırtıcı canlının vahşiliğinin yanı sıra yine orada aynı şartlarda yaşayan bir ceylan’ın masumluğunu da görmek lazım elbette.

Yaradılışın fıtratında var” mısraları bu örneklemelere en çok uyan anlatımdır beklide. Ya insan oğlu, insan denen o canlı? Onun da bir yaradılış fıtratı yok mu? Var elbette.

Bir yırtıcı canlı, beslenmek için vahşi olabilirken, insan denen canlı sadece nefsi için vahşi olabiliyor. Nefis dendiğin de, nefsin terbiyesi genelde din/dinler ile bir arada düşünülür. Halbuki nefsin terbiyesi en güzel sevgi ile öğretilebilir.

İnsan denen canlının diğer canlılardan öne çıkmasını nedeni öğrenme, düşünme ve hissetme yeteneğidir. Bu nedenle nefsi en güzel terbiye etmek de sevgi ile olabilecektir.

Toplumlar her döneminde şekillenir ve değişik süreçlerden geçerler. Bu süreç o toplumun yaşadığı topraklar ile ve coğrafyasına göre değişiklikler gösterebilir.

Büyük bir kuruluş mücadelesi veren bizim ülkemiz de büyük değişimlere, yeni yeni yapılaşmalarla bu günlere geldi. İyisi güzeli, günahı ve esbabıyla günümüz Türkiye’sine geldik. Ülkemiz adeta vahşi yaşam alanı.

Ölümler bile senin ölün benim ölüm diye ayrılmış durumda, ona göre göz yaşları dökülüyor yada dökülmüyor. Acılar senin acın banane, onun acısı sanane olmuş durumda, insanlığın öldüğü bir çok olayları seyreden milyonlar topluluğu halinde yaşayan bir Türkiye.

Milli duyguların yok olduğu, bayrak, devlet, millet olgusunun hiç olmadı kadar ayaklar altına alındığı bir Türkiye. Ve bunların sonucu meydana çıkan birlik ve beraberliğin yok olduğu bir Türkiye.

İnsan oğlunun yaradılış fıtratında olmamasına rağmen, vahşi yaşam alanına çevirdiği bir Türkiye’de vahşi insanların acımasızca yargılamadan, sorgulamadan hoş görüyü rafa kaldırıldığı bir ülke olmuş Türkiye.

Neden böyle olduk, niçin böyleyiz demenin zamanı gelmedi mi? Türkiyem.

Sevgisiz, hoş görüşsüz yetiştirilen, kendinden olmayı aşağılayan öteleyen bir nesil yetiştirdik sevgisiz, sevmeyi bilmeyen, sevilmeyi de hazmedemeyen bir nesil.

Diğer tarafta ise Dindar ama bi o kadar da kindar bir nesil yetiştirdik. Sandık ki din ve dini ögretilerle ile yetişen insanlar iyi insanlar olacaklar, ama diğer kesimin (ötekileştirme için demiyorum, toplumun şu an ki algısı böyle olduğu için anlaşılır olmak için “öteki kesim” kullandım) düştüğü hataya burada da düştük. Onların içine de sevgi tohumu ekemedik, sevmeyi, sevilmeyi onlara da öğretemedik.

Sevgi ile büyümeli insan, çok sevmeli, çok sevilmeli, benden olmayanı da sevmeli, ondan olmayanı da, doğayı da sevmeli, hayvanları da ve yaşadığı alanı bir ceylan gibi masun ve yaşanır yapmalı.

Karın doyurmak ise yaşamın anlamı neden yapalım ki yaşadığımız bu güzel alanı, vahşi yaşam alanı.

Fedai Çakır

1 Haziran 2015, İstanbul

 

Fedai Çakır

 

 

BİODİZEL NASIL YAPILIR ,organik yağlardan mazot yapımı

Çiftcilerimizin üretim maliyetlerinde yüklü bir yer tutan mazotun ucuza elde edilmesi kazançlarını artırır .

Çiftçilerimiz, özellikle ayçiçeği yetiştiricilerimiz için ucuz yağ bulmak gayet basittir, şehirde yaşayanlar ise ancak kullanılmış yağ ile ucuza  biyodizel yapabilirler.

Tarif 10 lt. yağ içindir daha çok veya az yaparken ölçüleri orantılı olarak değiştirebilirsiniz.

MALZEMELER

10 LT BİTKİSEL YAĞ

2 LT METANOL

50 GR KOSTİK

1 ADET DERECE

YAPIMI

50 gr subkostik ( boncuk kostik olarakta bilinir marketlerde satılan lavabo açıçılarının % 95 NaOH olanı işinizi görür.) metanole karıştırılır ve eritilir yanlız bu maddeleri cildinize ,gözünüze deydirmeyin eldiven ve gözlük kullanın .

10 LT yağımızı 100 dereceye kadar ısıtıp içindeki suyun buharlaşmasını sağlayıp tekrar 60 dereceye düşünce  hazırladığımız karışımı yavaşça yağa katın ve iyice karıştırın ,az mitarda yaparsanız mikserle karıştırabilirsiniz fakat fazla olunca kolunuza kuvvet.(Tahmin ediyorum büyük varillerde yaparsanız motorlu tırpanlarla yorulmadan karıştırabilirsiniz.)

Karıştırma işi bitince 8 saat kadar bekletin yağın dibine çöken kısım gliserindir bunu almayın çünkü gliserin enjektörleri tıkar ve pompayı bozar üstte kalan kısımı ise sifolayarak alın.Varille yaparsanız varilin altından 20 cm kadar yukarıdan bir çeşme takın dibini almadan biodizeli ayırmış olursunuz.

Bunu 1 veya 2 gün havalandırın böylece içindeki metenol uçacaktır yine dipte bir miktar gliserin çökmüş olabilir ,yukarıdada sabunsu yapılar olabilir bu yüzden tekrar sifonlayarak alttaki çökeltiyi almadan bir tülbentle süzerek biodizelinizi alın ve kullanın.

Biodizel kullanmaya başladıktan 1 hafta sonra mazot filtresini değiştirmeniz gerekir çünkü biodizel depodaki eskiden kalma pislikleride sökecektir ilk kullanmadan sonra depoda temizlenmiş olur.

Ben aracımda kullandım çekişte bir sorun olmadı fakat kızarmış patates kokusu biraz rahatsız edici, birde 6 ay kadar sonra mazot pompasının lastik contalarını değiştirdim çünkü yağın mazota oranla daha asitli olması contaları bozdu ve  damlatmaya başladı. Tabii ki o kadar kar ettikten sonra bu hiç önemli değil.

KOLAY GELSİN