BİR KÖY MASALI, RÜYA İLE GERÇEK ARASINDA

Bir yerin cennette cehennem de yapan orada yaşayan insanlardır sözünü hatırlamak için geldiğim bir köy Samsun’un Alaçam ilçesine bağlı Toplu köyü.

Sevgili iş arkadaşımın Adem Çelebi’nin doğup büyüdüğü bir köy burası.

Dümdüz bir ova burası, deniz hemen yanı başın da. Deniz o kadar bereketli ki balığı çıktığımız bir akşam dört farklı balık tutup, dört farklı tadı tatmış olabiliyorsunuz.

Kumsal kelimesi az kalıyor ucu bucağı olmayan kilometrelerce ince kuma sahip bir sahil şeridine sahip. Yürümeye kalkar iseniz baya zorlanıyorsunuz ve arada deniz ile birleşen nehir ağızlarından paçaları sıvayıp geçmek zorunda kalabilirsiniz.

Balıkçılık yanı sıra bir çok av mevsimin de av yapma imkanı olan bir yer. Fakat en önemlisi güzel cana yakın, bozulmamış bir Anadolu / Karadeniz sahili burası.

Bir film için mekan olarak bakmaya geldiğim bu güzel köye. Fikrimi sorarsınız,

Rüya gibi,

Muhteşem,

Muhteşem ötesi,

Söylenecek söz bulamıyorum,

Biri beni uyandırsın.

Filmden sonra bozulmasından korktuğum bu köy için çok güzel fikirlerim de var.

Köyün bağlı olduğu ilçe olan Alaçam’da sokak hayvanlarına son derece hoş görü ile bakıldığını dükkanların önlerinde köpeklerin sere serpe yatmasından anlayabilirsiniz. Birde esnafın hayvanları belsemsinden.

Belediye başkanı ile görüşme şansım olmadı ama illa görüşüp bir ricada bulunacağım. Toplu köyünün bir leylek köyüne dönüştürülmesini rica edeceğim. Direkler dikilip üzerine leylekler yuva yapsın diye alanlar yapılmasını isteyeceğim. Buna benzer bir şeyi Adem’in sevgili babası evinin bahçesine kendi imkanları ile yapmış ve leylekler de oraya yuva yapmış.

Ben bu köye geldiğimde bir  dayım daha oldu,birde teyzem… Balıkçı Hayri ise abim, Adem’in ailesi de ailem oldu. Kardeşleri ise kardeşlerim.

Onlar ve köyde yaşayan insanlar sayesin de anladım ki burayı cennet yapan bu insanlarmış. Elbette doğası güzelliği de bonus’u.

 

İnsan bir işte birileriyle çalışıyor ise yaptığı işin bedelini elbette almalı. Lakin her şeyin para olmadığını da söylemek lazım. Çalıştığınız insanlar paradan daha önemli çoğu zaman. Çalışan insan çalıştığı insanları seviyor olmalı, sevgili patronum Adil Elmas da beni seviyor olmalı ki onunla hem iş hem de kısa bir tatil yapma imkanı buldum Antalya’nın Side ilçesin de.  Teşekkür ederim yüreği kocama adam.

 

Fedai Çakır

11 Mayıs 2015, Toplu Köyü

1908185_10153925616402366_5923851319069284186_n 10443345_10153925986802366_4827087533800742599_n 11014915_10153927134357366_7053075168973633047_n 11072697_10153927373097366_4361904322270642116_n 11196315_10153925618412366_4284061839955226769_n 11215834_10153936801527366_1107451843897545246_n

ANNELER GÜNÜ NEDİR

 

ANNELER GÜNÜ
Anneler Günü, anneleri anmak ve onurlandırmak amacıyla tüm dünyada farklı zamanlarda kutlanan özel gündür.
Anneler günü geleneği, Antik Yunanların Yunan mitolojisindeki pek çok tanrı ve tanrıçanın annesi olan Rhea onuruna verdikleri yıllık ilkbahar festivali kutlamalarıyla başlar. Antik Romalılar da ilkbahar festivallerini İsa’nın doğumundan 250 yıl öncesinden ana tanrıça Kibela onuruna kutluyorlardı.
ABD’de Anna Jarvis ‘in kaybettiği kendi annesi için 1908 yılında başlattığı anma günü, 1914 yılında Kongrenin onayıyla Amerika çapında kutlanmaya başlandı. Türkiye’de ise, ilk Anneler Günü 9 Mayıs 1955′te kutlanmıştır.
Mayıs ayının ikinci Pazar günü Anneler gününün kutlanmasının elbette bir anlamı da vardı. Doğanın bahar gelip yeniden hayat bulması doğurganlığı temsil ettiği için mayıs ayının da baharın başlangıcından hemen sonra doğanın hayat bulmasıyla, kadını doğurganlığı özleştirilmiştir.
10 Mayıs Anneler günü kutlandığın da ve annelere özel hediyeler alındığında ben sadece yad etmekle yetineceğim. Annesi yaşayanlara bir kez daha yutkunarak gıpta ile bakacağım.
Annemin vefatının üzerinden 12 yıl geçmiş olacak.
Vefat ettiği günün akşamı ağlayarak kaleme aldığım yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum özlemim çok büyük dostlar.
Seni Çokkkkk Özleyeceğim
“Ben yazlarımı 18 yaşıma kadar köyde geçirmişimdir. Sonrasında köye hasret kaldık ve büyüdük. Ailem Giresun’dan İstanbul’a gelmiş, ben İstanbul’da büyüdüm, ama memleketimizden hiç kopmadık.
Bizler şanslı insanlarız köyümüz olduğu için, çünkü şehirden bunaldığımız zaman veya başımız darda olduğu zaman kaçacak bir yerimiz her zaman var.
Dağ köyüdür bizim köyümüz; çilekleri, fındığı, mantarı, balığı vardır. Elması, Armudu çeşit çeşit meyvesi vardır köyümüzün. Mısırı, salatalığı, domatesi, biberi vardır tarlasında.
Neden köyümü anlattım size? Çünkü annemi kaybettim, yakın sayılabilecek bir tarihte (20 mayıs 2003).
Annemle çok anım var, ama daha çok köyde yaptıkları hep gözümün önündedir. Bahçeden gelirken yol kenarında bir çilek bulsa hemen benim ağzıma atardı, fındık zamanı olmadığı halde bir fındık bulsa önce bana tattırırdı. Çiğ yenen, nadir bulunan mantar vardır bizim oralarda. Onlardan bulsa kendisi yemez, bana yedirirdi.
Annem benim, ne bileyim kendisinin de çok sevdiği şeylerdi bunlar, ama kendisi yemez bana yedirirdi. Beni öyle bir öpüşü vardı ki, ölene kadar hep öyle öpmüştür. Öperken çıkardığı sesten dolayı, “Anne beni bir gün sağır edeceksin,” derdim (Ben de oğlumu aynen öyle yüksek sesle öpüyorum.)
Annem benim…
Yıllar önce şeker denilen hastalık onu yakaladı, gel zaman git zaman tüm organlarını yok etti annemin. Son zamanları ağrılar içinde geçti.
Aslında abimin evini evi bilmiştir, ama ne yazıktır ki anneciğim benim evimde vefat ettin. Senin kendi evinde vefat etmeni sağlayamadık. Sen de biliyorsun ki, benimle benim evimde yaşamalıydın, şartlar öyle gerektiriyordu. Çok hasta olduğun üç ay içerisinde bilemedim, ama meğer evimi onurlandırmışsın. Sana o kadar çok alışmışız ki sen gittikten sonra fark ettik.
Hasta bakan bilir derler, gerçekten de öyleymiş: üç ay boyunca bana hiç uyku uyutmadın, ama keşke biraz daha yaşasaydın da ben uyumasaydım.
Öldüğüne çok üzüldüm, ağladım sessizce, kimseler görmeden. Üzüntümle beraber ölümün senin acılarına son vermesi tek tesellim anneciğim.
Sen de, zaman zaman stresin verdiği şartların olumsuzluğundan “Üfff!” dediysek veya sesimizi yükselttiysek bizi affet anneciğim. Hepimiz seni çok seviyorduk, sana su vermediysek suyun sana yasak olmasındandı, su seni öldürüyordu. İlaçları avuç avuç verdiysek seni biraz daha yaşatmaktı niyetimiz, inan seni üzmek değildi amacımız…
SENİ ÇOK ÖZLEYECEĞİM ANNECİĞİM
”Küçük Oğlun”
Vefat ettiğin günün sabaha işe gitmek için çıkarken öptüğüm o yanaklarının tadı hala dudaklarım da, kokun ise burnum da anneciğim. Yıllar geçse de bunlar geçmiyor bende annem.

10/05/2015
Fedai Çakır

DAMLA ÇİKOLATALI PUDİNGKLİ KEK TARİFİ

K  E

MALZEMELER

3 Adet yumurta

1 Bardak süt

1 Bardak toz şeker

1 Paket kakaolu pudingk

1 Bardaktan iki parmak eksik sıvı yağ

Yarım bardak damla çikolata( fazlada olabilir)

1 Paket vanilya

1 Paket kabartma tozu

Aldığı kadar un

YAPILIŞI

Önce yumurtalarımızı çırpıyoruz sırasıyla şeker ve yağı ilave ediyoruz.Sütü ve toz kakaolu pudingi ilave edelim un kabartma tozu, vanilyayı eleyerek ekleyelim .

Unu kıvamına göre bir buçuk  iki bardak kadar ama siz koyuluğuna bakarak ekleyin çok katı olmasın dikkat edin .En son damla çikolatalarımızı ekleyelim  .

Fırına dayanıklı kapları margarin sürelim tepsiye dizelim kaplarımızın yarısına kadar kekimizi koyalım önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişirelim .

Benim keklerim aşağı yukarı 20 dakikada pişti siz kontrol edin fazla bekletmeyin çok pişerse kuru olur . Dondurma ile de servis yapabilirsiniz.

AFİYET OLSUN

T

JEL MUM YAPIMI , jel mum nasıl yapılır (RESİMLİ ANLATIM)

Merhaba gelin bu gün jel mum yapalım !

jelmum

1 jelmumlar

 

 

 

 

 

 

Jel mum  biraz daha pahalıdır ,ama normal mumdan iki kat daha uzun yanar ve cama dökülür.

2.2

MALZEMELERİ www.hobimalzemecisi.com adresinden temin edebilirsiniz.

Jel mum

Fitil

Dilediğiniz cam bir obje bardak,vazo vs

Akvaryum kumu veya çakıl

Boncuklar deniz kabukları

Mumu eritmek için metal kap

Elektrikli ocak

Boya,ve koku

YAPILIŞI

Önce mumu dökeceğimiz kabımızı hazırlayalım. Ben içine mavi akvaryum taşları  boncuklar ve deniz kabuklarıyla süsledim. Sonra fitili tam ortasına kumların içine  yerleştirdim. Bardağın üzerine fitili sabitledim

.2     3

 

Mumu eritirken benmari usulu de  yapabilirsiniz, yalnız ben ilk  benmari usulu yapmıştım ama çok daha zor eridi ve nedense hava kabarcıkları çok oldu. Elektrikli ocakta sadece mum için kullandığım cezveme jel mumları ekledim kısık ateşte hemen eridiler.

 

5

Ocaktan alıp eğer renklendirmek isterseniz boyasını ilave edelim mum boyası veya gıda boyası da olur .Koku istiyorsanız kokuyu da ekleyelim.Yalnız gıda boyası ilave edecekseniz çok az mesela ben tahta şişlerin ucuyla ilave ettim . İlkten rengi belli olmuyor sonra dondukça rengi belirginleşiyor.

( Hiç boya katmazsanız içindeki aksesuarlarınız daha çok belli olur). Üç beş dakika kadar bekledim. İlk sıcaklığının biraz düşmesi için bekledim, sonra  tam fitilin dibinden çok yavaş sadece dipteki malzemeler kadar döktüm ve gene bekledim ,hava kabarcıkları çıkması için bir kaç dakika daha bekledim.

 

4  6  10

 

Bardak sıcaklıktan çatlayabilir  diye çok yavaş ilave ederek ve aralarda hep bekleyerek mumu döktüm, ( bu arada mumunuz donar gibi olursa ısıta bilirsiniz)  kenarlarından da hafif hafif bardağa vurdum ki hava kabarcıkları fazla olmasın . Diyelim ki yaptıktan sonra beğenmediniz değişiklik yapmak istediniz üzülmeyin tekrar eritip şekil verebilirsiniz. Dilerim anlata bilmişimdir .

 

9 11

  Dekoratif mum yapımı için buraya bakabilirsiniz

Dekoratif akvaryum mum için buraya bakabilirsiniz.

 

HOŞÇAKALIN.

Ve mumlarım ….

7        12 11

 

AHŞAP BOYAMADA PİRİNÇ KAĞIDIYLA DEKUPAJ YAPMA

bilg

Merhaba bugün benim anlatmak istediğim , boyadığımız objemizi pirinç kağıdıyla desen vereceğiz ,önce objemizi boyayıp zımpara yapıp  tekrar boyayalım renk oturana kadar ,dilediğimiz renk olana kadar .

400 pembe

Sonra  pirinç kağıdımızı keserek veya kenarlarını kopararak yada yakma işlemi yaparak istediğimiz deseni objemizin üzerine yerleştirip yapıştırmak istediğimiz yeri ayarlıyoruz pirinç kağıdı çok ince bir kağıttır.

İstediğimiz yere karar verdikten sonra dekupaş tutkalını objenin üzerine kuru bir fırçayla  sürüyoruz desenimizi kenardan başlayarak hava kabarcığı kalmayacak şekilde yapıştırıyoruz. Yapıştırdığınız kağıdın üzerine boyut kazanmak için küçük desen veya küçük objelerle kesip yapıştırabilirsiniz ,dantellerle süsleyebilirsiniz .

Bu sizin hayal gücünüze ve zevkinize göre değişir.

En son olarak vernikleyelim iyi günlerde kullanın .

HOŞÇAKALIN

Klasik çatlatma için buraya bakabilirsiniz.

Mumlu eskitme tekniğini buradan inceleyebilirsiniz.

Sulu transfer tekniğini için buradan yaralanabilirsiniz.

bilg.jpg2   bilg.jpg3

 

bilg.jpg1

 

.

AHŞAP BOYAMADA KLASİK ÇATLATMA nasıl yapılır

ÇATLATMA

MALZEMELER

400 pembe

Klasik çatlatma medium

Akrilik boya 2 ayrı renk

Fırça

Zımpara

Estetik vernik

Ve tabi obje

Objenizi önce güzelce zımparalayın bezle tozunu alın ve ilk kat boyayı geçin sonra tekrar hafifçe elinize gelen pütürleri tekrar zımparalayın 2. kat boyayı geçin .

Burada önemli olan zemin boyanızın çatlatmadan sonra süreceğiniz boyayla uyumlu olması yani çatlamaların altından zemin boyanız görünecek ,biri koyu biri açık olursa daha güzel olur.

Klasik çatlatma medyumu fırça yardımıyla objenin çatlamasını istediğiniz yerlere   sürülür.Kuruması beklenir kuruyan objeye ikinci renk olan baya, fırça yardımıyla sürülür yalnız en önemli olan şey bir kerede boyamanız aynı yere iki kere sürmeden tek aşamada boyanmalı kurumaya başlarken çatlamalarda meydana gelecektir .Dilerseniz üzerine transfer yapabilir veya küçük uyumlu objelerle süsleye bilirsiniz.

En son birkaç kat vernikleyelim.

Mumlu eskitme yöntemini buradan görebilirsiniz.

Pirinç kağıdı ile dekupaj yapımını buradan inceleyebilirsiniz.

Sulu transfer tekniğini için buradan yaralanabilirsiniz.

ÇATLATMA.jpg1 ÇATLATMA.jpg2 ÇATLATMA.jpg3

AHŞAP BOYAMA nasıl yapılır ( MUMLU ESKİTME)

1

Merhaba ahşap boyamada birçok teknik var ben size bugün mumlu eskitme yapımı tekniğini anlatacağım.Bu teknik diğerlerine göre  daha kolaydır. İlk başlayanların kolaylıkla ve severek yapacakları bir tekniktir .Gelelim malzemelere.

2 İki ayrı renk akrilik boya istediğiniz renklerde

1 Adet beyaz bakkallarda satılan normal mum

Fırça zımpara tel bulaşık süngeri kağıt havlu

Dekopaj yapacaksanız dekopaj kağıdı ve dekopaj tutkalı

400 pembe

Objenizi alttan görünmesini istediğiniz renkle birkaç kat boyayın .Sonra mumu elinize alıp geniş yüzeylerde yatay olarak boyadığınız yönde hep aynı yönde sürtelim kenar ve köşelerin daha cok yıpranacağı için oralara daha fazla sürtelim.Üzerinde kalan fazlalıkları keğıt havlu yardımıyla hafif dokunuşlarla temizleyelim.İkinci renk olan boyamızı gene aynı  boyayalım .Kullanılmış bir bulaşık teliyle çok bastırmadan hafif hafif sürtelim ne kadar eskimiş görünümü istiyorsak okadar sürtün bu sizin isteğinize kalmış nerelerde yoğunluk istiyorsanız oralara daha fazla sürtün ama çok bastırmadan yavaş yavaş yapalım .Dişli bir zımparaylada yapabiliriz.Dilerseniz objemize  dekopaj uygulayarak bitirebiliriz .Dekopaj kağıdımızı dekopaj tutkalıyla arkasını fırçayla tutkallayalım objemize bir taraftan başlayarak hava kabarcıkları kalmadan yapıştıralım yumuşak bir bezle sürtelim hafif hafif kağıdımızı yırtmadan dikkatlice tamamen yapışınca üzerinide tutkaldan sürüp kurumaya bırakalım. Kuruyan objemizi en son vernikleyelim .

Klasik çatlatma yöteminide buradan görebilirsiniz.

Pirinç kağıdı ile dekupaj yapımını buradan inceleyebilirsiniz.

Sulu transfer tekniğini için buradan yaralanabilirsiniz.

Evet objemiz hazır

mumlu eskitme mumlu eskitme.jpg3 mumlu eskitme.jpg4 mumlu eskitme.jpg6 mumlu eskitme.jpg8

.İYİ GÜNLERDE KULLANIN HOŞÇAKALIN.

HER İNSANA İKİNCİ BİR ŞANS VERİLMELİ Mİ?

Önümüzde seçimler var ve yine vatandaş takım tutar gibi parti tutup ülkenin kaderini aman benim takımın yensinde 1-0 olsun benim takımım olsun mantığı ile oy kullanmaya gidecek.

seçim2

“ben fikirlerimin değil fikirler benimdir”

Bırakın artık bir şeyler sizin sahibiniz olmasın siz bir şeylerin sahibi olun, düşüncelerinizle, fikirlerinizle, taviz vermeksizin namustan ahlaktan bir şeyleri değiştirin artık. Gelecek çocuklarımızın unutmayalım.

Siyaset yapmadan, parti gözetmeden bu güzel ülkem de olması gerekenleri sıralamaya çalışacağım, belki unuttuklarım da olacaktır artık onları da siz ekleyin lütfen.

Benim hayalimde olması gereken Türkiye’m:

  • Seyahat özgürlüğümüz olmalı ve bunun önünde engel olan petrol fiyatlarını düşürmek gerekiyor. Bunun için ne gerekiyorsa yapılmalı. Toplu taşıma ücretleri 50 kuruşu aşmamalı. Unutmamalı devletin amacı halkı işine, evine, okuluna vs ulaştırmakla mükelleftir. Otobüslerin tamir ve yenileme masraflarını karşılayacak kadar bir ücret almalı yani ticaret yapmamalı. İnsanların mecburen bindiği toplu ulaşımdan devlet ticaret yapmamalı.
  • Taşeron işçi çalıştırılmasına son verilmeli. Her çalışan ihaleyi başka bir şirket kazanınca işini kaybetme korkusu ile yaşamamalı, aynı işi başka işverende (yada devlette) çalışanın yarısı bir maaş ile çalışmamalı, sosyal haklarını, sendikalaşma haklarını elerinden almamalı. Fakat çöplerin toplanamayıp da taşeron işçi çalıştıran belediyeler de olduğu gibi yönetim zaaflarının da önüne geçilmeli. Başta belediye ve devlet dairelerine kolay işçi alımın yolu açılmalı siyasi kadrolaşmalardan da uzak durarak tabi.
  • Emeklilik yaşının en az bir 5 yıl daha erken yaşa çekilmeli ve insanların emekli olduğun da biraz rahat yaşamalarının önü açılmalı, günümüzde emekli olanların çoğunun hastane kapılarında sağlık sorunları ile uğraştığını hepimiz şahit oluyoruz. Çağdaş ülkelerin emeklileri dünya turuna çıkarken bizim emeklimiz bir şehirden diğer şehirdeki torunlarına gidecek parayı bulamıyor. Emekli maaşlarının yüksek olmasının önü açılmalı.
  • Eğitim sisteminden siyasi ellerin hemen geri çekilmesi ve mümkünse siyasilerin veli olarak bile okullara adım atmasının önü kesilmeli. Eğitim kaliteli, hedefe yönelik olmalı, örgencinin çok zamanının yok olmasının önüne geçilmeli, örgenciye okul dışında sosyal yaşam için zaman kalmalı bunun için eğitim sürelerinin daha az ama yeterli olması sağlanmalı. Mezun olunan bölümlerin direkt iş bulmaya yönelik olmalı mezunları kurs, sertifika ve sınavlara sokmanın olmamsı gerekmektedir.
  • Tarım, hayvancılık için gerekli yatırımların önü açılmalı, gerekirse devlet kamulaştırma ile yeniden mera alanlarını oluşturmalı, hızla tarım alanlarına yapılan yapılaşmanın önüne geçilmeli, kendi kendine yeten ülke durumuna yeniden geri dönülmeli.
  • Adalet sisteminde yıllardır olan adaletsizliğin önüne geçilmeli. Adaletsizlik duygusu toplumun huzurunu, devletine güveni yok etmektedir. İnsanlar kendi adaleti kendi arar olmamalı.
  • Konut, barınma özellikle büyük şehirlerde büyük sıkıntı olmaya devam ediyor ve aileler kazançların neredeyse 1/3 ünü kira için harcıyor. Birden fazla evi olanların ve bu kişilerin konut almalarının önüne ağır yaptırımlar olmalı, vergilerle ağırlaştırılmalı. Konut ihtiyaç için alınmalı yatırım olma durumundan çıkarılmalı. İnsanların en büyük kaygısıdır; barınamamak, açık da kalmak yada sağlıksız koşullarda aileleri ile yaşatmak.
  • Su, elektrik, yakıt (doğalgaz, kömür vs) bunlar insanların yaşamak için mecbur oldukları olmazsa olamazlarıdır. Devletin bu giderlerden mümkünse hiç para almamalı yada almak zorunda ise vergi yada özel sektör kazazsın diye hizmet bedeli almamalı. Bunlar vatandaşın en doğal hakları olmalı.
  • Eğitim tamamen ücretsiz olmalı, ilk öğretimden tutun da üniversiteye kadar tüm eğitim eşit şekilde tüm gençlere, çocuklara verilmeli. Okullar arasında ki kalite farkının yok olması gerekmektedir. Her örgenci kendine yakın okulda aynı kalitede eğitimi almalıdır. Servis ve yolda geçen zamanı örgencinin sosyal yaşamı, kitap okuması, arkadaşlarına ve ailelerine kalmalıdır.
  • Askari ücretle çalışan yada vasıfsız dediğimiz insanların üzerinden gelir vergisi vs gibi vergiler alınmamalı, bu insanlar daha hızlı, çabuk iş bulması için bunların gerekirse sigorta gibi bedelleri devlet tarafından karşılanmalı. Böylece daha hızlı iş imkanları olacaktır aç ve açık da kalmayacaklardır.
  • Devlet içinde müdürlük, makam saltanıta son verilmeli, devlet en büyük tasarrufu yapmalı, yerli malzeme, yerli araç kullanımı teşvik edilmeli, özel ayrıcalıklı statüler kaldırılmalı.
  • Küçük esnaf’tan hiçbir vergi alınmamalı, zaten satışlarından kdv vs adı altında alınıyor. Stopaj, gelir vergisi adı altında vergiler alınmamalı. Böylece esnafın daha hızlı yaşamasına büyük kurumlar altında ezilip dükkanının kapatmasının hatta kapattıktan sonra ise vergi borçları ile cebelleşmesinin önüne geçilmeli.
  • 12 Eylül ihtilallinden sonra asker sorgusu nerden buldun demeden silahları halktan toplamıştı, yine toplum barışı için genel af çıkarılmalı. Soru sorulmadan silahların teslim edilmesi sağlanmalı. Fakat bunu yapmadan öncede bu aftan sonra ağır cezaların yasalarının da çıkması lazım. Yani aftan sonra tekrarlayanlara ağır cezalar olmalı. Yaralar sarılmalı.
  • Vergi, elektrik, su vs aklınıza gelen tüm borçların silinip hayatın yeniden başlanmasını sağlanmalı. Batmış zor durumda olan her insana yeni bir şans verilmeli.

Ülke olarak her şeyde sıfırdan başlamalı, açılarımız, yaralarımız sarılmalı. Her alanda her insana yeni ikinci bir şans verilmeli/vermeliyiz.

Sayfalar yetse; o kadar çok yazılacaklar var ki, bu kadarını bile yapabilsek Türkiye’m de her şey daha güzel olacak…

 

 

Fedai Çakır

19 Nisan 2015, İstanbul

DEKORATİF MUM nasıl yapılır (akvaryum)

Kenarda boş duran fanusunuz varsa bunu birçok şekilde değerlendirebilirsiniz.

fanus.jpg1

Ben dibine biraz çakıl taşı üzerine deniz kabukları ve deniz yıldızını yerleştirdim.

fanus.jpg2

Sonra fitili bir çakıl taşına bağlayıp üstede bir sopa yardımı ile yerleştirip biraz su ilave ettim.( Genelde alta saydam mum koyuyorlar, ben alta mum yerine su koydum gayette iyi ve ucuz oldu.)

fanus.jpg3

Elimde bulunan artık mumları benmari usulü eritip tam fitilin dibinden çok yavaş bir şekilde döktüm.

fanus.jpg4

Soğuduktan sonra ortaya bu çıktı .

fanus.jpg5

Bunu dilediğiniz cam objelerle yapabilirsiniz.

Dilerim beğenirsiniz .

fanus fanus.jpg6

 

Mermer görünümlü mum yapımınada buradan bakabilirsiniz.

Jel mum yapımı için buraya bakabilirsiniz.

Mum malzemelerini buradan temin edebilirsiniz.

Hoşçakalın.

DEKORATİF MUM YAPIMI (mermer görünümlü)

mumlar

Merhaba mermer görünümlü mum yapmak için evinizde olan artık mumları değerlendire bilirsiniz ,veya mumu istediğiniz renkte renklendirebilirsiniz . Gelelim yapılışına önce tepsiye alüminyum folyo sererek iki ayrı bölüm yapıyoruz.

Mumumuzu dökeceğimiz kalıbımızı yağlıyoruz  ( ben kolonya şişesini keserek kalıp yaptım) veya vazalinde sürebilirsiniz kalıptan çıkarması kolay olması için .Benmari usulu mumu eritiyoruz. (Dikkat edelim başından ayrılmayalım mum alev alabilir çocuklardan uzak tutalım)

mermer mum.jpg1

Benim mumun bir tanesi maviydi diğeri beyazdı ben beyaz olanına kırmızı boya kattım ve tepsinin yarısına beyazı yarısına kırmızıyı döktüm.

mermer mum.jpg2

 

Soğumasını bekledim biraz yumuşakken  kare şeklinde kestim .

mermer mum.jpg3 mermer mum.jpg4

sonra yağladığımız kalıbımızın ortasına fitili takıp kare kesilmiş (küp şeker şeklinde  olan) mumlarımızı karışık renklerde yerleştirdim tekrar renksiz mum eritip üzerine yavaş yavaş döktüm soğumaya bırakıp tamamen donduktan sonra  kalıptan çıkardım. Ve mumlarım hazır… dilerim beğenirsiniz ..

Diğer bir dekoratif mum için buraya bakabilirsiniz.

Jel mum yapımı için buraya bakabilirsiniz.

 HOŞÇAKALIN.

mermer mum

Bilginin Buluştuğu Adres