PENCERE KANATLARI NASIL AYARLANIR (resimli anlatım )

bilgblog

Evinizde pencere kanatlarınızın düşmesi nedeni ile oldukça ısı kaybı yaşarsınız ama bu iş için ustayı getirmek oldukça zordur bu nedenle size kendinizin bu işi nasıl yapacağınızı resimli olarak anlatmak istiyorum.

Pencere kanatlarının düşmesini önleyen şey aslında camdır yani kanat düşmeye engel olamaz cam onu yukarıda tutar bu yüzden camı takozlamamız gereklidir .

İlk önce bir ıspatulayı  cam çıtalarının çizgisine sokup kanırtırarak çıtayı yerinden sökün ,unutmayın her zaman uzun çıtalar önce sökülmesi gerekir ve daha kolay olur .

ıspatula

Camı yeriden aldıktan sonra menteşe tarafının alt köşesine 0,5 cm kalılığında tahta takozlar koyun ( menteşe tarafının alt köşesine ve dik olarak menteşe tarafına 2 adet) resimde kırmızı çizgilerle cizdiğim yerlere.

pencere1

Camı bu takozların üzerine tekrar koyun ve alt çıtayı plastik veya tahta çekiçle yerine çakın evinizde böyle bir alet yoksa bir bez koyarak normal çekiçlede çakabilirsiniz böylece doğramaya zarar vermemiş olursunuz. (cama dikkat edin çekiçle camı kırmayın.)

Bir manivela (uzun sağlam bir odun keser sapı olabilir.) yardımı ile kanadı kol tarafından yukarı kadırıp kol tarafının üst köşesinede alt köşede yaotığımız gibi tahta takozlar sıkıştırın burada sıkı bir şekilde yerine sokmalısınızki daha sonra düşmesin. Aşağıdaki resimde kırmızı ile çizilmiş yerlere şıkıştırmalısınız .

pencere2

Burada verdiğim resimler sağ açılım bir kanatır ,eğer sol kanatsa tam tersi olacak unutmayın menteşe tarafının altına, kol tarafını üstüne takoz konacak.

Daha sonra ilk önce üst çıta sonra yan çıtalar takılacak. (yan çıtalar genelikle uzun olan çıtalardır eğer sizin kandınızda uzun çıta üst ve alt çıtalarsa o zaman ilk önce yanları takarsınız sonra uzun olan çıtayı esneterek daha kolay takarsınız ,tabii ki yine çekiçle çakarken doğramaya ve cama zarar vermeyin.

Kolay gelsin.

GÜZEL ANLAM İFADE EDEN KELİMELER

Babıali (Cağaoğlu), Kapalı Çarşı esnafının için de çok ecnebi (1) vardır. Ermenisi, süryanisi, Yahudisi vs.  Bu esnaflar bir Türk’ün, Müslüman’ın dükkanına girdiğinde “Selamün Aleyküm” diye kapıdan girerdi. Cevap olarak da genelde oo merhaba …….. Efendi, hoş geldin diye karşılık alırdı.

Ecnebi vatandaşlarımız “Selamün Aleyküm” kullanmasının en temel nedeni saygı ve sevgi göstermesinden di. Esnaflar arsında gizli bir sevgi ve saygının temsiliydi.

“Selamün Aleyküm” Allah’ın selamı alamamak olmaz duyarlığıyla büyüyen nesiler olduk hep.

Böylesine güzel ilkelerle büyüyen bu nesil’in geldiği son nokta

“Selamün Aleyküm” dışında selamlama kabul etmeyen bir kesim oluştu. Yok ben karşılaşmadım demeyin sadece dikkat etmemişsinizdir.

Merhaba, naber nasılsınız, ne var ne yok, nasılsınız gibi kelimeleri kabul etmeyen bir kesimden bahsediyorum. İlla “Selamün Aleyküm” demeniz gerekiyor yada onu diyene kadar size dikte eden bir anlayışla karşı karşıya kalıyorsunuz. Bazıları da hiç duymazdan geliyor siz “Selamün Aleyküm” diyene kadar size cevap bile vermiyor.

Telefonda Alo yok, “Selamün Aleyküm” var. Ve sizinde öyle çıkmanızı bekleyen bir kesim. Peki bunun din ile alakası var mı? Elbette yok.

Komünizm en yaygın olduğu dönemlerde çok güzel bir kelime olan “Yoldaş” kelimesi birilerinin siyasallaştırması yüzünden kullanamaz olan bir kesim olmadı mı? Çünkü bu kelimeyi kullandığın da komünist yaftasını yiyor toplumda renk belli ediyordu.

Allahın selamını temsil eden “Selamün Aleyküm” siyasallaştırıp belli bir partinin kelimesi gibi telefuz eden ve ben bu partidenim dercesine sizlerin gözüne sokmaya çalışanlara duyurulur. Allah’ın selamını kirletmeyin. İslam dininin hoşgörü dini olduğunu hep söylüyoruz selamları almamazlık, duymazlıktan gelmek de neyin nesi. Ayrıca bu toplumda sadece Müslümanlar yaşamıyor değil mi?

Bana katılır yada katılmazsınız ama benim gördüğüm “Selamün Aleyküm” ile “Allah’a emanet ol” mısrası oldukça belli bir siyasi görüşe mal edilmeye başlanmış. Selamlamayı ve bu güzel mısrayı lütfen siyasete yem etmeyin.

Bırakın hepimiz ortak kullanalım.

 

Fedai Çakır

9 Mart 2015, İstanbul

EVDE DAMITMA NASIL YAPILIR, distilasyon yapmak

Daha önceki yazılarımda rakı yapımını ve imbik yapımını yazmıştım bu konuda çok sorularla karşılaştığım için bu yazımda evde damıtma işleminin inceliklerini kendi tecrübelerime dayanarak anlatmaya çalışacağım.

RAKI  MALZEMELERİNİ BURADAN TEMİN EDEBİLİRSİNİZ

yedi7 logo 500

En önemlisi bu iş elektirik ocağında olmuyor internette yazılan çok bilgi var ama hepsi kendi uygulayıp deneyerek yazmıyor , damıtma işleminde kısık ateş şart elektirik ocağı ise kısıkta bile aynı sıcaklıkta çalışıyor sadece otomatiği daha erken atıyor yani devreye girince hızla ısıyı yükseltiyor kapanınca hızla soğuyor bizim istediğimiz düşük, sabit ve devamlı sıcaklık buda ancak ocakta ayarlamakla yapılabiliyor.

Aşağıdaki resimde olduğu gibi tencerden çıkan hortumu yukarıya astım çünkü tencerede alkol haricinde suda var ve su 0 derceden 100 derceye kadar her sıcaklıkta buharlaşır yani kaynama noktası 100 diye yüze kadar su gelmeyecek sanmayın ,su molekülleri alkole oranla daha ağır tencerden cıkan buhar yukarı çıkarken bir kısmı tekrar sıvılaşıyor bende bu hortumda içini gördüğüm için bu yoğunlaşmış olan sıvının yukarıya kadar ulaşmasını engelleyecek şekilde ocağı kısıyorum çünkü bunlar daha çok su.

damıtma 2

Yine internette birçok yazıda kolonlu tencerelerle damıtımda %90 ,%95 saflaştırmadan bahsediyorlar ki, bu rakıda istenen bir saflık değildir genelde yurtdışı sitelerde viski yapımını araştıranlar rakıyı da aynı yolla yapmaya çalışıyorlar halbuki rakının aroması için %80 saflığı geçmemek lazım ,yüksek saflık anasonlu alkol yapmanızı sağlar bu rakı değildir.

Özellikle ilk damıtımda elde edceğiniz alkol daha düşük derecelerde beyaz ve kötü kokulu olacaktır  ,ikinci damıtımda biraz daha yüksek yüzdeleri yakalarsınız daha berrak bir alkol elde edersiniz ama üzüm aromasının kalmasını istiyorsanız %80 in üzerinde bir saflık için uğraşmayın .

İkinci damıtımda eğer maişeyi su damacanası ile yaptıysanız çıkan sumanız bir tencereye sığacak kadardır yani ilk damıtımda maişeyi bitirmek için 4 tencere kaynattınız 2 damıtımda sadece 1 tencere kaynatıcak olduğunuzdan daha yavaş ve kısık ateşte yapabilirsiniz.Bu damıtımda ilk gelen bir çay bardağı alkolü döküyoruz unutmayın.

Anasonlamadan sonra son damıtımıda yine yavaş ve kısık ateşte yapın baş ve kuyruk kısmını bir sonraki partiye ayırın , dinlenmeye rakıyı aynı kapta dinlendirin ben 10 litrelik pet su şişesinde dinlendiriyorum , 2 ,3 günde bir iyice çalkalayıp kapağını açıyorum havaladırıyorum bu özelikle büyük pet şişe tercih ediyorum ki şişenin içinde bol miktarda hava kalsın. Bu dinlendirme süreci rakının kokusunuda istenilen duruma getiriyor.Dinlendirme bittikten sonra şişelere koyabilirsiniz. Dinlendirme sırasında içine meşe cipsi atarsanız renk sarı oluyormuş altın serisi böyle yapılıyormuş ben denemedim.

“En önemli husus ise mutfağı bulduğun gibi bırak”

damıtma 1damıtma damıtma 3 damıtma 4

EVDE DOĞAL YUMUŞATICI YAPIMI, çamaşır yumuşatıcısı nasıl yapılır

İçerisinde bir çok kimyasal bulunan çamaşır yumuşatıcılarını para vererek alıp bunlarla yıkadığımız giyeceklerimizi çocuklarımıza giydiriyoruz .

Sizlere yumuşatıcıyı evde doğal malzemeler kullanarak nasıl yapacağımızı tarif etmek istiyorum.

MALZEMELER

  • 100 ml gül suyu
  • 50 gr karbonat
  • 400 ml elma sirkesi

Bu malzemeleri 2 lt lik bir pet şişeye koyun 10 dakika kadar bekleyin hava kabarcıkları bittikten sonra iyice çalkalayın daha sonra bu karışımı cam bir şişeye alıp buz dolabında saklayın .

Kullanıcağınız zaman çalkalayıp 4 yemek kaşığı kadar kullanmalısınız .

Daha farklı kokular için gül suyu yerine normal su kullanıp 10 damla kadar aromatik yağda kullanabilirsiniz ,mesela portakal yağıda hoş bir koku veriyor.

SEVGİ DOKUNUŞU

Her canlının bir doğasal yapısı var. Bir çiçeğin, bir hayvanın ve insanların.

köpek yapıda tek bir şey değişmez sevgi ile dokunulan yaşam her zaman kazanılmış yaşam oluyor. Sevgi ile büyütülen bir çiçek farklı güzel açıyor, sevgi ile sahiplenilen bir hayvan farklı tepkiler veriyor ve en önemlisi sevgi verilerek büyüyen bir insan barışçıl, sevgi dolu, saygılı, hoşgörülü ve bencil olmayan bireyler olarak topluma katılıyor.

Özellikle büyük şehirlerde, apartman ve site kültüründe evcil hayvan besleyen ile besleyemeyen insanlar arasında süre gelen bir tartışma hoşgörüsüzlük alıp başını gidiyor.

Bir tarafta gece koynunda uyumasına izin verdiği köpeği/kedisi’ni bir ebeveyn şefkati ile koruyup bakan insanlar bir tarafta türlü bahanelerle (pis, ısırır, tüyü dökülüyor, kokuyor, korkuyorum, alerjim var vs.) bu insanları dışlayan ve hayvanları yok etmeye çalışan insanlar.

İki tarafı da anlamaya çalışmak gerekiyor çoğu zaman lakin ön yargılar o kadar yıkılmaz duvarlarla örülmüş ki bir kesim diğer kesime diğer kesin bu kesime hoş görüsüz bakmaya başlamış. Her kesim kendini haklı görüp kendi tarafından bakmayı yeğliyor.

Pazar günü oğluma gittim çok özlemiştim özlemlerimi gidereyim dedim. Oğlum ile kız arkadaşı üniversite öğrencisi iki köpekleri birde kedileri var. İnnovia 2’de yüksek bir katta oturmaktalar.

Site içerisin de daha önce yaşanmış birkaç tatsız olayları var. Ve sorunlar devam etmekte. Site yönetimi ne yapıyor bilmiyorum ama lakin güvenlik ve siteye bağlı temizlik elemanları evcil havyalara karşı son derece düşmanca tavırlar içindeler.

Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan geceyi onlarla geçirdim Gece ise  köpekler ve kediler koynumda uyuduk. Sokaktan alınan bu hayvanlar son derece sevgi dolu ve insanlara bağlı yaşamaya mahkumlar.

Ben çıkıp kendi evime dönmeye hazırlanırken oğlumla arkadaşı da bizde köpekleri gezdirelim dediler. Tam çıkacağız kısa bir haber yazmam gerekti onlar aşağı indi ben de haberi yazıp gazeteye gönderdim. Aşağı indiğim de köpekler geziniyor oğlumla arkadaşı da karşı komşuları gelmiş sohbet ediyorlar. Lakin başka kimse olmadığı gibi köpekler etrafımızdan asla ayrılmıyorlar.

Ana kapıdan hırsla yanımıza gelen güvenlik görevlisi arkadaş bir kabadayı nidalarıyla olgumun üzerine yürüyüp ben tasmalarını tak diye bağırmıyorum diye efeleniyor. Oğlumda genç ve haklı yanımda var sen bana bağıramazsın oradan takmıyorum ne yapacaksan yap diyor. Güvenlik görevlisi  bir horozun nidasıyla diklenip neredeyse vuracak. Devreye ben giriyorum güvenlikli benimle geri tepiyor o horozlanması gidiyor ve elinde ki telsizle anons yapıyor

“acil… bilmem ne kodu”

Onlarca gelen özel güvenlikçiler sözlü ve itişmeleri ile karşı karşıya kalıyorum. Bir taraftan baba olarak oğlumu olaylardan uzak tutmaya çalışıyorum bir taraftan da onlara karşı kendimi korumaya çalışıyorum.

Bir anda başka köpek gezdireler, bina pencerelerinden sarkanlar deren olay karma karışık bir hal alıyor.

  • Hedef şirketinin güvenlik görevlisi: “Site yönteminin kararı var tasmasız köpek gezdirilmeyecek.”
  • Senin görevin dayılaşmak fırça atmak değil gel uyar uyarına uyan olmayıp takmıyorsa karşı taraf rapor tut. Site yönetimi yasal yollara başvursun.
  • Hedef şirketinin güvenlik görevlisi “site sakinlerinden devamlı şikayet alıyoruz.”
  • Doğrudur site sakinlerinden şikayet alıyorsunuzdur, hatta ben oradayken bir amca ile teyzede şikayette bulundu. Lakin köpek ve evcil hayvan sahipleri de site sakini unutma. Bu nedenle raporlarını resmi işlemlerini yap ki sana şikayete gelen site sakinlerine çıkar göster bak biz yaptık görevimizi yasal işlem başlattık diyebil ki sana kimse bir şey demesin.
  • Hedef şirketinin güvenlik görevlisi “seninle dışarıda görüşürüz hadi dışarı gel”
  • Sen nasıl bir adamsın güvenlik elemanımı dayımı üzerinde ki üniforma ve yasal zemine güvenerek karşındaki insanı tahrik edip sana vursun diye bekledin ama provokasyona kimse gelmedi şükür.
  • İnnovia 2 site elemanı “tasmasız köpeği ben sokak köpeği sayar kafasına sıkarım”
  • Sevgili arkadaşım elini birde beline attın ama sokak köpeğini de vurmak suç ve zalimce kaldı ki senin bu lafların ruhu bozuk insanların silah taşımaması gerektiğine bir kez daha işaret etmiş oldu.

Olayı çıkaran güvenlikçi olayların bir çoğunda ortadan kaybolmuş du, olaya dahil olan köpek sahipleri  “köpek gezdirme yerinin çamur ve ufacık odlunu, vahşi tabiatı olan köpeklerin zaten tasmasız gezdirmediklerini, tasmasız gezenlerin ise uysal olduğunu onlara azıcık sevgi ile yaklaşsanız anlayacaksınız, sizi nasıl çocuklarınıza titriyorsanız bu havyalarda bizim çocuklarımız gibi”  bizi anlayın mesajını verdiler.

Küçük çocukların ailelerin gitme dur demelerine karşı köpekleri seven onlarca çocuk vardı o gün o kargaşanın için de birde 65 yaşına gelmiş köpekten korkan amca. Yani kısaca korkuda bizlere ait bir duygu sevgi de.

Korkuyu aşmanın yolu ise sevgili ile yaklaşmak.

Bir temizlik görevlisi köpeğinin dışkısını almayan kadına hanımefendi neden toplamıyorsunuz dediğinde sizlere boşuna mı para veriyoruz temizlik görevlisini işi ne diye tepelerden bakan anlayışı da elbet kınıyoruz. Köpeğe sıkarım diyen site elemanını da, efelenen güvenlik görevlilerini de kınıyoruz. Daha önemlisi bu tiplerle aynı havayı solumak bile istemiyoruz.

Hayvan besliyor isen hayvana verdiğin sevgiyi insana da ver, hayvanlara gösterdiğin saygıyı insana da göster, hayvan beslemiyorsan da Evinde ki çocuğa, patronuna amirine gösterdiğin saygıyı sevgiyi hayvan besleyenlere de göster.

Aslında tek ihtiyacımız her kesim için “Sevgi Dokunuşu”

 

Fedai çakır

2 Mart 2015, İstanbul

EVDE DONDURMA YAPIMI, dondurma nasıl yapılır

MALZEMELER

200 gr süt kreması

• 2 su bardağı süt

• 1 su bardağı toz şeker

• 4 yumurta sarısı

• 1 tatlı kaşığı vanilya

YAPILIŞI

2 bardak süte vanilyayı ilave edip orta ateşte karıştırın. Kaynamaya başlayınca ateşten alıp 15 dakika dinlendirin.

Sütü süzgeçten geçirerek ayrı bir kaba dökün. Sütten boşalan tencereye 4 yumurta sarısı ve tozşekeri koyarak hızlı hızlı çırpın.

Ilınmış olan sütü çırptığınız şekerli yumurtalı karışıma azar azar dökerek sürekli karıştırın. Tencereyi içi su dolu başka büyük bir tencerenin içine oturtup kısık ateşte sürekli karıştırarak pişirin. Kaynatmamaya özen gösterin, krema kıvamına gelinceye kadar 10-15 dakika pişirin.Krema, kaşığa yapışmaya başlayınca ayrı bir kaba döküp soğumaya bırakın. Üzerinin kaymak tutmaması ve pürüzsüz bir krema kıvamında olması için arada bir karıştırın.

Süt kremasını ayrı bir kasede hafifçe çırpın. Hazırladığınız soğuk kremaya azar azar dökerek karıştırıp yedirin. Üzerini kapatıp buzlukta donuncaya kadar bekletin. Karışımı derin bir cam kalıba alın ve üzerini alüminyum folyo ile örtün. Buzlukta 20 dakika daha bekletin. Karışım, biraz toparlamaya başladığı zaman buzluktan çıkarıp mikserle birkaç saniye çırpın. Üzerini alüminyum folyo ile örtün. Buzlukta 20 dakika daha bekletin. Tekrar çıkarıp mikserle çırpın. Dondurma kıvamına gelene kadar bu çırpma işlemini tekrarlayın.Hazırladığınız dondurmayı alüminyum saklama kaplarına alıp ağzını sıkıca kapatın ve servis yapıncaya kadar buzlukta bekletin.

Bu tarifi her çeşit meyve, kuru yemiş ve fıstık ilave ederekte hazırlayabilirsiniz.

ÇİKOLATALI DONDURMA için

2-3 çorba kaşığı kakaoyu topaklanmaması için tel süzgeçten eleyerek sıcak kremaya ekleyin ve iyice karıştırın.

FINDIKLI DONDURMA için

3 çorba kaşığı ince çekilmiş fındık ve 2 çorba kaşığı süt kremasını mikserle çırpın, krema kıvamındaki vanilyalı dondurmaya ekleyin.