Gayet basit ve kimyasal içermeyen bir oda kokusu yapımını sizlerle paşlaşmak istedim.
- Bir adet portakal
- Bol mitarda karanfil
Karanfilleri portakala saplayın,
Ne kadar çok karanfil saplarsanız o kadar yoğun bir yoğun alırsınız.
Gayet basit ve kimyasal içermeyen bir oda kokusu yapımını sizlerle paşlaşmak istedim.
Karanfilleri portakala saplayın,
Ne kadar çok karanfil saplarsanız o kadar yoğun bir yoğun alırsınız.
İçerisinde bir çok kimyasal bulunan çamaşır yumuşatıcılarını para vererek alıp bunlarla yıkadığımız giyeceklerimizi çocuklarımıza giydiriyoruz .
Sizlere yumuşatıcıyı evde doğal malzemeler kullanarak nasıl yapacağımızı tarif etmek istiyorum.
MALZEMELER
Bu malzemeleri 2 lt lik bir pet şişeye koyun 10 dakika kadar bekleyin hava kabarcıkları bittikten sonra iyice çalkalayın daha sonra bu karışımı cam bir şişeye alıp buz dolabında saklayın .
Kullanıcağınız zaman çalkalayıp 4 yemek kaşığı kadar kullanmalısınız .
Daha farklı kokular için gül suyu yerine normal su kullanıp 10 damla kadar aromatik yağda kullanabilirsiniz ,mesela portakal yağıda hoş bir koku veriyor.
Her canlının bir doğasal yapısı var. Bir çiçeğin, bir hayvanın ve insanların.
köpek yapıda tek bir şey değişmez sevgi ile dokunulan yaşam her zaman kazanılmış yaşam oluyor. Sevgi ile büyütülen bir çiçek farklı güzel açıyor, sevgi ile sahiplenilen bir hayvan farklı tepkiler veriyor ve en önemlisi sevgi verilerek büyüyen bir insan barışçıl, sevgi dolu, saygılı, hoşgörülü ve bencil olmayan bireyler olarak topluma katılıyor.
Özellikle büyük şehirlerde, apartman ve site kültüründe evcil hayvan besleyen ile besleyemeyen insanlar arasında süre gelen bir tartışma hoşgörüsüzlük alıp başını gidiyor.
Bir tarafta gece koynunda uyumasına izin verdiği köpeği/kedisi’ni bir ebeveyn şefkati ile koruyup bakan insanlar bir tarafta türlü bahanelerle (pis, ısırır, tüyü dökülüyor, kokuyor, korkuyorum, alerjim var vs.) bu insanları dışlayan ve hayvanları yok etmeye çalışan insanlar.
İki tarafı da anlamaya çalışmak gerekiyor çoğu zaman lakin ön yargılar o kadar yıkılmaz duvarlarla örülmüş ki bir kesim diğer kesime diğer kesin bu kesime hoş görüsüz bakmaya başlamış. Her kesim kendini haklı görüp kendi tarafından bakmayı yeğliyor.
Pazar günü oğluma gittim çok özlemiştim özlemlerimi gidereyim dedim. Oğlum ile kız arkadaşı üniversite öğrencisi iki köpekleri birde kedileri var. İnnovia 2’de yüksek bir katta oturmaktalar.
Site içerisin de daha önce yaşanmış birkaç tatsız olayları var. Ve sorunlar devam etmekte. Site yönetimi ne yapıyor bilmiyorum ama lakin güvenlik ve siteye bağlı temizlik elemanları evcil havyalara karşı son derece düşmanca tavırlar içindeler.
Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan geceyi onlarla geçirdim Gece ise köpekler ve kediler koynumda uyuduk. Sokaktan alınan bu hayvanlar son derece sevgi dolu ve insanlara bağlı yaşamaya mahkumlar.
Ben çıkıp kendi evime dönmeye hazırlanırken oğlumla arkadaşı da bizde köpekleri gezdirelim dediler. Tam çıkacağız kısa bir haber yazmam gerekti onlar aşağı indi ben de haberi yazıp gazeteye gönderdim. Aşağı indiğim de köpekler geziniyor oğlumla arkadaşı da karşı komşuları gelmiş sohbet ediyorlar. Lakin başka kimse olmadığı gibi köpekler etrafımızdan asla ayrılmıyorlar.
Ana kapıdan hırsla yanımıza gelen güvenlik görevlisi arkadaş bir kabadayı nidalarıyla olgumun üzerine yürüyüp ben tasmalarını tak diye bağırmıyorum diye efeleniyor. Oğlumda genç ve haklı yanımda var sen bana bağıramazsın oradan takmıyorum ne yapacaksan yap diyor. Güvenlik görevlisi bir horozun nidasıyla diklenip neredeyse vuracak. Devreye ben giriyorum güvenlikli benimle geri tepiyor o horozlanması gidiyor ve elinde ki telsizle anons yapıyor
“acil… bilmem ne kodu”
Onlarca gelen özel güvenlikçiler sözlü ve itişmeleri ile karşı karşıya kalıyorum. Bir taraftan baba olarak oğlumu olaylardan uzak tutmaya çalışıyorum bir taraftan da onlara karşı kendimi korumaya çalışıyorum.
Bir anda başka köpek gezdireler, bina pencerelerinden sarkanlar deren olay karma karışık bir hal alıyor.
Olayı çıkaran güvenlikçi olayların bir çoğunda ortadan kaybolmuş du, olaya dahil olan köpek sahipleri “köpek gezdirme yerinin çamur ve ufacık odlunu, vahşi tabiatı olan köpeklerin zaten tasmasız gezdirmediklerini, tasmasız gezenlerin ise uysal olduğunu onlara azıcık sevgi ile yaklaşsanız anlayacaksınız, sizi nasıl çocuklarınıza titriyorsanız bu havyalarda bizim çocuklarımız gibi” bizi anlayın mesajını verdiler.
Küçük çocukların ailelerin gitme dur demelerine karşı köpekleri seven onlarca çocuk vardı o gün o kargaşanın için de birde 65 yaşına gelmiş köpekten korkan amca. Yani kısaca korkuda bizlere ait bir duygu sevgi de.
Korkuyu aşmanın yolu ise sevgili ile yaklaşmak.
Bir temizlik görevlisi köpeğinin dışkısını almayan kadına hanımefendi neden toplamıyorsunuz dediğinde sizlere boşuna mı para veriyoruz temizlik görevlisini işi ne diye tepelerden bakan anlayışı da elbet kınıyoruz. Köpeğe sıkarım diyen site elemanını da, efelenen güvenlik görevlilerini de kınıyoruz. Daha önemlisi bu tiplerle aynı havayı solumak bile istemiyoruz.
Hayvan besliyor isen hayvana verdiğin sevgiyi insana da ver, hayvanlara gösterdiğin saygıyı insana da göster, hayvan beslemiyorsan da Evinde ki çocuğa, patronuna amirine gösterdiğin saygıyı sevgiyi hayvan besleyenlere de göster.
Aslında tek ihtiyacımız her kesim için “Sevgi Dokunuşu”
Fedai çakır
2 Mart 2015, İstanbul
MALZEMELER
• 200 gr süt kreması
• 2 su bardağı süt
• 1 su bardağı toz şeker
• 4 yumurta sarısı
• 1 tatlı kaşığı vanilya
YAPILIŞI
2 bardak süte vanilyayı ilave edip orta ateşte karıştırın. Kaynamaya başlayınca ateşten alıp 15 dakika dinlendirin.
Sütü süzgeçten geçirerek ayrı bir kaba dökün. Sütten boşalan tencereye 4 yumurta sarısı ve tozşekeri koyarak hızlı hızlı çırpın.
Ilınmış olan sütü çırptığınız şekerli yumurtalı karışıma azar azar dökerek sürekli karıştırın. Tencereyi içi su dolu başka büyük bir tencerenin içine oturtup kısık ateşte sürekli karıştırarak pişirin. Kaynatmamaya özen gösterin, krema kıvamına gelinceye kadar 10-15 dakika pişirin.Krema, kaşığa yapışmaya başlayınca ayrı bir kaba döküp soğumaya bırakın. Üzerinin kaymak tutmaması ve pürüzsüz bir krema kıvamında olması için arada bir karıştırın.
Süt kremasını ayrı bir kasede hafifçe çırpın. Hazırladığınız soğuk kremaya azar azar dökerek karıştırıp yedirin. Üzerini kapatıp buzlukta donuncaya kadar bekletin. Karışımı derin bir cam kalıba alın ve üzerini alüminyum folyo ile örtün. Buzlukta 20 dakika daha bekletin. Karışım, biraz toparlamaya başladığı zaman buzluktan çıkarıp mikserle birkaç saniye çırpın. Üzerini alüminyum folyo ile örtün. Buzlukta 20 dakika daha bekletin. Tekrar çıkarıp mikserle çırpın. Dondurma kıvamına gelene kadar bu çırpma işlemini tekrarlayın.Hazırladığınız dondurmayı alüminyum saklama kaplarına alıp ağzını sıkıca kapatın ve servis yapıncaya kadar buzlukta bekletin.
Bu tarifi her çeşit meyve, kuru yemiş ve fıstık ilave ederekte hazırlayabilirsiniz.
ÇİKOLATALI DONDURMA için
2-3 çorba kaşığı kakaoyu topaklanmaması için tel süzgeçten eleyerek sıcak kremaya ekleyin ve iyice karıştırın.
FINDIKLI DONDURMA için
3 çorba kaşığı ince çekilmiş fındık ve 2 çorba kaşığı süt kremasını mikserle çırpın, krema kıvamındaki vanilyalı dondurmaya ekleyin.
MALZEMELER
HAZIRLANIŞI
Kakao yağını kısık ateşte eriterek üzerine pudra şekeri ve kakaoyu dökün, iyice çırpın, parlak bir görünüm kazandığı zaman kalıplara döküp buzdolabında soğutun, donmasını sağlayın.
AFİYET OLSUN
Evimizde içinde ne olduğunu bildiğimiz ve çocuklarımıza güvenle kullandırabileceğimiz organik bir diş macunu yapabiliriz.
MAZEMELER
Bu malzemeleri krem oluşturana kadar karıştırın ,cam bir ağızı kapanabilen bir kapta buzdolabında koruyun , gönül rahatlığı ile çocuklarınızın kulanmasını sağlayın karbonat dişleri beyazlatırken hindistan cevizi yağı diş minelerinin çizilmesine engel olur nane yağı ağızdaki bakterileri temizler deniz tuzu ise diş etlerinize iyi gelir.
İnternette veya çeşitli dergilerde gördüğümüz fotograflar acaba kim tarafından çekiliyor hiç düşündünüzmü ?
Bu konuda Avrupa ve Amerika’da bu resim ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuş bir çok şirket var bu şirketler dijital resim çekip gönderen insanaların gönderdikleri bu resimleri bir araya toplayıp ihtiyacı olan kuruluşlara ve internet sitelerine pazarlamakta ,özellikle büyük firmaların internet siteleri , dergiler, gazeteler ileride herhangi bir telif sorunu ile karşılaşmamak için resim ihtiyaçlarını bu şekilde çalışan bir nevi resim ajansları diyebileceğimiz firmalardan para karşılığı telif hakkını alarak kullanıyorlar .
Yani bizlerin zevk için çektiğimiz facebook ve diğer sosyal medyada paylaştığımız görüntülerin aslında bir değeri var .
İster profesyonel ,ister amatör olarak resim çekiyorsak ve güzel kareler yakalıyorsak bu resimleri değerlendirebiliriz.
Konu ilginizi çekiyorsa buradan gerekli bilgileri alabilirsiniz.
Fitness vucudumuzdaki kasların ve kas gruplarının tek tek veya hep beraber çalıştırılıp sıkılaştırılması sporuna verilen addır . Bu spora 16 yaşından sonra başlayabilirsiniz , uzmanlar denetiminde yapılması gerekir ve gerçek amacınız sağlık olmalıdır.
Fitness aletli veya aletsiz olrak yapılabilir fakat her ne şekilde yapasanız yapın uzmanlar tarafından size özel bir çalışma şekli belirlenmesi ve buna uyularak çalışılması çok önemlidir.
Fitnessin vucut geliştirmeden farkı kasların sıkılaştırılması ve kondüsyon üzerine olmasıdır.
Vucut geliştirme sporuda kasların çalıştırılması ile yapılır ama bu spordaki hedef kasların büyütülmesidir, kondüsyon ikinci planda kalır.
FİTNESSİN YARARLARI
Dış görüntünüzü şekillendirerek kendinize güvenmenizi sağlar, bu spor insanda östrojen veya testesteron ve endorfin salgılanmasına sebeb olarak sağlıklı ve genç kalmanıza yardım eder, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinizi düşürür , uykunuzun düzene sokar, kalori yakmanıza sebeb olduğu içnde şeker hastalarına önerilir. Bu sporu yapmak için kendinize uygun bir program edinmeli ve buna uygun olarak çalışmalısınız böyle bir program için buradan yardım alabilirsiniz.
Halk arasında basur olarak bilinen hemoroid yaşam kalitemizi düşüren ve hareket kabiliyetimizi etkileyen rahatsızlık verici bir hastalıktır.
Kalın bağısağın sonunda bulunan rektum ve anüsteki toplar damarların kesecikler oluşturmasıdır. Bu kesecikler hastalığın ilerleyen devrelerinde anüsten dışarı çıkan varisler oluşturur , basur memesi olarakta adlandırılan bu kesecikler oluştukları yere göre iç ve dış hemeroid olarak bilinirler.
Basurun sebebleri çok çeşitli ve kişiden kişiye farklı olsada genelde sürekli kabızlık, iş gereği sürekli oturmak, hayvani gıda ile beslenmek, gebelik gibi başlıca sebebleri vardır . Gebelikte oluşan basur genellikle geçicidir.
Basurun ileri devrelerinde kanamada görülür ve bu kan kırmızı renktedir kanama eğer kırmızı değil kahverengi ise bu mide kanamasından olabilir ama kanamanızın rengi kırmızı ise bile başka hastalıklardada görülebilir (bağısak kanseri ) bunun için doktora gitmeniz şarttır.
HEMOROİDE KARŞI NE YAPABİLİRİZ
Basur derdi olanların rahat dışarı çıkabilmek için daha çok meyva ve sebze tüketmeleri hayvani gıdaları azaltmaları gerekir .Ayrıca papatya çiçeklerini bir suda bekletmek ve bu suyu ısıtıp içine oturmak oldukça rahatlatıcıdır yinede geçiçi rahatlamalar sağlamaktan ileri gidemez bu rahatsızlıktan tamamen kurtulmak için burayı tıklatıp inceleyebilirsiniz, özellikle aşırı kanamalar varsa (anemi) kansızlığa sebeb olabilir mutlaka doktorunuzu ziyaret edin.
Bildiğiniz gibi obezite ve şişmanlık gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde büyük bir sorundur, çoğu hastalığın sebebi vucudumuzun kaldırabileceği yükün çok üstünde bir yükle yaşamaya çalışmamızdır.
Kalbimiz bütün vucudumuzun her yerine devamlı kan pompalamak için çalışmaktadır fakat şişman bir insanda, normal ölçülerde bir insana göre çok daha fazla çalışıp görevini yerine getirmeye uğraşması kalbimizin zorlanmasına ve kalp hastalıklarına yakalanmamıza sebeb olur. Bu örnekteki gibi bütün organlarımızda aynı şekilde kendi görevlerini yaparken zorlanacaktır.
Sağlıklı bir yaşam ilk önce sağlıklı ve yeterli beslenme ile olur .
İnternete araştırınca yüzlerce diyet ve ilaçlar görebiliriz ama bunlarda ne kadar sağlıklı olabilir özellikle ilaçla zayıflamağa çalışmak çok tehlikeli hatta ölümcül olabilir .
Zayıflamak için ilk önce kararlı olmak ve yaşam şeklimizi değiştirmek, eski alışkanlıklarımızdan uzaklaşmak , yemek yemeği bir zevk değilde bir iş olarak görmek gerekir.
Spor her yaşta yapılması gereken , her yaşa uygun çeşitleri olan bir aktivitedir. Sporsuz zayıflama hem çok zor hemde sağlıksızdır bu yüzden ilk yeni alışkanlığımız spor olamalıdır.Nasıl bir spor programı uygulayacağınızı buradan öğrenebilirsiniz. Özellikle en zor bırakabileceğimiz alışkalıkların saatinde spor yaparak biolojik saatimizi kandırmak ve alışkalıklarımızdan vazgeçmemizi sağlamak ilk yapacağımız en önemli yaşam tarzı değişikliğidir. Aynı zamanda spor yaparak vucudumuzun sıkılaşmasını ve zayıf görünmemizi sağlamış oluruz .
Başta hayat tarzımızdaki bu değişiklikler uzun vadede zayıflamamızı en azından daha fazla şişmanlamamızı engeller. Artık yapmamız gereken yemek yeme alışkanlıklarımızın değiştirmektir. Bunlar yemekten önce bol miktarda su içmek ,yemeğimizi çok fazla çiğnedikten sonra yutmak, yavaş yemek ,ekmek ve unlu yiyecekleri azaltmak ve en önemlisi yemeklerde sevmediğimiz yemeklerin olmasını sağlamaktır.
Size bu konuda destek olması için buraya tıklayınız.
EN ÖNEMLİ OLANI İSE VAZ GEÇMEMEKTİR.